27 Mart 2011 Pazar

YENİ ADRESİM

SİTEMİN DAHA GELİŞMİŞİ İÇİN BUYRUN BEKLİYORUM!...
Ayrıca facebookda takip etmek için "mefahsurum çelik"  adresime arkadaşlık gönderirseniz kabul ederim ( bayanlar için!)

7 Mart 2011 Pazartesi

Taşındım

Arkadaşlar ben bloğuma giremiyorum. Arkadaşımın evinden girebiliyorum benimde dns ayarlarım falan tam ama benden olmuyor işte :(:( Bende taşındım hepinizi yeni yerime bekliyorum Blogda yeniyim biliyorsunuz beni yalnız bırakmayın korkarım sonra :) :)
http://mevadan.wordpress.com/

26 Şubat 2011 Cumartesi

Tarçınlı, şekerli, berektli kurabiye


 Yapılışı kolay bereketli bir kurabiye. Lezzetide mükemmel çıtır çıtır şekerler mis gibi tarçın kokusu yanında da bir bardak süt olursa değmeyin keyfime :) 
Kalbimin sahibi bugun geç gelicekti bende can sıkıntımı biraz geçirmek için yaptım bu kurabiyeleri. çokta bereketli bir olçüden tam 70 tane çıktı :) bir kısmını dipfirize attım. Hafta sonu çoçukları uyutup kahve saati yaptığımız zaman kahvelerin yanına çıkaracağım. Kalanınıda yemeye başladık bile :)



Malzemeler:

@ 1 paket yumuşak margarin
@ 1 kahve fincanı sıvı yağ
@ 5 çorba kaşığı pudra şekeri
@ 1 paket vanilya
@ 1 paket kabartma tozu
@ 1 yumurta
@ Aldığı kadar un ( bugun ölçecektim unutmuşum birdahakine ölçeceğim yazacağım .)
@ 1 çay bardağı toz şeker
@ Arzunuza göre tarçın
 
Yapılışı
yumurtayı ve sıvı yağı çırpıyoruz.
yumuşak margarini ekliyoruz karıştırıyoruz
Pudra şekeri, vanilya, kabartma tozu, unu ekleyip yoğuruyoruz hamur elimize yapışmayı bırakınca kıvamı olmuş demektir.
hamurdan büyük parça alıp rulo yapıyoruz kezme tahtasının üzerine koyuyoruz keskin bir bıçakla tek sefede kesiyoruz.
yağlı tepsiye dizip 200 dereceli fırında hafif pembeleşene kadar pişiriyoruz...
Afiyet olsun...


Sonuç ortada buyrun siz karar verin :) :)

Kolay kek

Yumuşacık, ekmek içi gibi, yumurta kokusuz bir kekmi istiyorsunuz işte benim kekim o kekten. Orjinal keki değiştirdim margarin ve yoğurt koymuyorum çok daha hafif oluyor.

Malzemeler
@ 3 yumurta ( orjinalinde 4 tane ben kokmasın diye 3 koyuyorum)
@ 1 su bardağı süt ( orjinainde yoğurt ben yumuşak olsun diye süt koyuyorum)
@ 1 su bardağı sıvı yağ ( orjinalinde margarin ben zararlı diye sıvı koyuyorum)
@ 2 bardak şeker
@ 3,5 bardak un ( orjinalinde 3 bardak, ama ben yoğurt yerine süt koyduğum için 3,5 su bardağı tam geliyor)
@ 1 paket vanilya
@ 1 paket kabartma tozu

Yapılışı
Yumurtaları ve şekeri çırpıyoruz
içine yağ, süt ekleyip karıştırıyoruz
un, kabartma tozu, vanilyayı eleyip ekliyoruz tahta kaşıkla karıştırıp  yağlanmış kalıba döküyoruz
önce 160 derecede 20 dakika sonra 175 derecede 35 dakika pişiriyoruz.

Notlar:
-Ben robota koyuyorum şeker ve yumurtayı ve çok uzun süre çırpıyorum 15 belki 20 dakika böylelikle çok fazla kabarıyor :)
-Tahta kaşık kullanıyorum Demir  kaşık kullanırsanız kabarmaz
- İçine bazen 1 yemek kaşığı tarçın ekliyorum Nesquink koyuncada güzel oluyor
-Üzüm, incir, kayısı koyacağım zaman incir ve kayısıları küçük küçük doğruyorum üzümleri yıkıyorum una buluyorum kekin içine ekliyorum böylelikle dibe çökmüyorlar ( meyveler kekin kabarmasını biraz önlüyor)
-Kekimi pişirirken hiç fırının kapağını açmıyorum böylelikle sönmüyor ve sakız gibi olmuyor
-Kekimi asla sıcakken kesmiyorum. Sıcakken kesince hem hamur oluyor hem dağılıyor
Afiyet olsun

Mutlu evlilik için 10 altın kural

Mutlu evliliğin 10 altın kuralı




Her gün bir boşanma haberi duymaya alıştık artık. Büyük bir aşkla evlenip iki ay sonra ayrılanlar artık bizi şaşırtmıyor. Çevremizde ilk günkü gibi birbirine aşık ve mutlu çift sayısı her geçen gün azalıyor.


Asıl bizi evliliklerinin ellinci yılını kutlayan ve bunca zamana rağmen hala birbirleri için deli olan çiftleri görmek şaşırtıyor. Hatta bunu başaramayanları kıskandırıyor bile. Onlar nasıl ilk günkü gibi mutlu olmayı başarıyor diye hiç merak ettiniz mi? Ya da o mutluluk tablosundan etkilendiğiniz olmadı mı hiç?

Evet bunun bir sırrı olmalı... Bir çiftin evliliklerinin 25. yılında bile hala birbirleri hakkında yeni birşeyler öğrenmesinin, birbirilerine bakarken gözlerinin içinin parlamasının ve ilişkilerindeki heyecan dolu kıvılcımın bir nedeni olmalı. Böyle kaç tane çift tanıyorsunuz? Eğer mutlu ve uzun süren bir evlilik istiyorsanız bunu başarmış çiftleri gözlemleyin. Ve asla onların öğütlerini kulak arkası yapmayın. Bu arada mutlu bir evliliğe sahip olmak için 10 altın kural niteliği taşıyan aşağıdaki maddelere göz atmaya ne dersiniz? Hatta bu kuralları sadece okumakla kalmayın uygulayın da...

1. Aynı zamanlarda sinirli olmayın: Çiftlerin aralarında bazı anlaşmazlıkların olması ve zaman zaman ufak tartışmaların yaşanması elbetteki çok doğal. Ancak önemli olan tarafların aynı zamanlarda cok sinirli ve fevri hareket etmemeleri olsa gerek. Eğer eşiniz sinirliyse siz alttan almaya çalışın. Bir daha geri dönüşü olmayan sözlerden ve hareketlerden kaçının. Haklı olsanız bile ortamın sakinleşmesini bekleyin ve bir süre sonra düşüncelerinizi ılımlı bir ses tonuyla belirtin. Hem böylece istediklerinizi yaptırma şansınız daha da artacaktır. Unutmayın ki tatlı dil yılanı bile deliğinden çıkarır diye boşuna söylememişler...

2. Birbirinize bağırmayın: Bir tartışma esnasında o sesini yükseltti diye siz de sakın bağırmaya başlamayın. Bağırmak hiçbirşeyi çözmeyecektir. Sadece durumun biraz daha karışmasını ve hatta sarpa sarmasını sağlar o kadar. İki taraf da aynı anda birbirine bağırıp, çağırırsa sadece gürültü çıkarmış olursunuz. Sesinizi hiçbir koşulda eşinize karşı yükseltmeyin. Sevgiden önce aranızdaki saygıyı koruyabilirseniz uzun yıllar süren mutlu bir evliliğiniz olur.

3. Eleştirilerinizi yumuşatın: Tabii ki eşinizin bir takım hareketlerini beğenmeyebilirsiniz. Ve konudaki düşüncelerinizi dile getirmekte de özgürsünüz. Ancak önemli olan bunu nasıl yaptığınız... Onu değiştiremeyeceğinizi bilerek hareket etmelisiniz. Sözlerinizin olumlu yönde, sevgi dolu ve ılımlı olmasına özen gösterin. Yoksa hiçbir işe yaramaz. Sadece onu kırmış ve üzmüş olursunuz o kadar. Şu hareketinden nefret ediyorum yerine, hayatım bence böyle davranmak sana hiç yakışmıyor diyebilirsiniz. Ne dersiniz böylesi daha yapıcı olmaz mı?

4. İktidar savaşına girmeyin: Eğer tartışmayı mutlaka birinin kazanması gerekiyorsa bırakın eşiniz kazansın. Aşkın bir iktidar savaşı olmadığını ve incelik istediğini bilerek hareket edin. Evlilik bu durumu daha da hassaslaştırır üstelik. Tartışmayı kimin kazandığı ya da kaybettiği ne kadar önemli sizin için? Bu konuda sakın hırslı olmayın. Neticede böyle küçük hasaplar yaparak bir ömrü o insanla geçiremezsiniz.

5. Geçmişi geçmişte bırakın: Hiçbir zaman geçmişte yapılan hataları tekrar tekrar eşinize hatırlatmayın. Herhangi bir tartışma esnasında, birden bire konuyla ilgili ya da ilgisiz eşinizin çok eskiden yaptığı bir hatayı gündeme taşımayın. Bu konuyu saptırmanızın yanısıra olayı uzatmanıza da neden olacaktır.

6. Birbirinizi ihmal etmeyin: Niye evlendiğinizi unutmamalısınız. Hayatı, üzüntülerinizi ve sevinçlerinizi paylaşmak, hayattan iki katı daha fazla keyif almak için evlendiniz öyle değil mi? Birbirinizden farklı hayatlarınız olabilir, eşiniz maça giderken siz de eski kız arkadaşlarınızla dışarı çıkabilirsiniz. Bunlar evliliğinizi monoton ve sıkcı bir havaya girmekten kurtaracak küçük detaylardır. Ama bir plan yaparken eşinize hiç danışmıyor, onun fikrini almıyor ya da arkadaşlarınıza ondan daha fazla vakit ayırıyorsanız yanlış yoldasınız demektir. Önemli olan dengeyi kurmanız ve eşinizi herşeyden öte tutmanızdır.

7. Yatağa asla küs girmeyin: Gün içinde birçok şey yaşamış ve hatta şiddetli bir kavga etmiş olsanız da yatak odanıza dolasıyla yatağa asla dargın girmeyin. Yatmadan önce mutlaka tüm sorunlarınızı halledin. Aranızda çözülmemiş ve açıklığa kavuşmamış bir problemin olması ertesi günün de keyifsiz ve cansıkıcı olacağı anlamına gelir. Tartışmaları uzatan taraf olmayın. Yatak odanız sizin için özel bir dünya. O odaya sorunlarınızı taşımayın.

8. İltifat edin: Gün içinde en azından biri kere hayat arkadaşınıza güzel bir söz söyleyin. Eşinizin sizden güzel bir söz duyduğundaki mutluluğunu hiç fak ettiniz mi? Dünyadaki birçok kişinin onu hoş ya da çekici bulması bir yana asıl önemli olan sizin ne düşündüğünüzdür.

9. Özür dilemeyi bilin: Eğer yanlış bir şey yaptıysanız bunu itiraf edin ve özür dileyin. Hata yapmanız dünyanın sonu değil ki zaten. Önemli olan bunu fark etmiş olmanız. Ancak tabii ki bunu alışkanlık haline getirmeyin. Nasılsa özür diliyorum konu kapanıyor diye düşünmeyin.

10. Bir tartışma için iki kişi gerektiğini unutmayın: Bir düşünün bakalım tartışmalarınız neden çıkıyor ve nasıl büyüyor? Acaba sadece karşı tarafı suçlamak ne kadar gerçekçi? Sizin hiç mi payınız yok tartışmalarda. Elbetteki vardır. Bunu itiraf etmekle başlayın isterseniz ilk olarak işe. Kendinizi eleştirmekten korkmayın. Hep eşinizi suçlayarak bir yere varmadığınızı ve kimi zaman da hatanın kendinizide olduğunu kabul edin.


kaynak Hürriyet gazetesi

Pratik bilgiler

Mutfak eşyalarının üzerindeki etiket izlerini yok etmek için, üzerlerine mobilya cilası serpip yumuşak bir bezle silin

Fırınınıza sinmiş kötü yemek kokuları için; yemek yapmadan önce fırınınızın ortasına yarısı sirke yarısı su ile doldurulmuş bir tava koyun. Fırınınızı birkaç dakika için ısıtın daha sonra soğumaya bırakın.

Gömlek yakalarındaki kirleri gidermek için, gömleği makineye atmadan önce yaka kısmına sabun sürüp 15 dakika bekletin.

Tutkal lekelerini çıkarmak için, sirke ile ıslatıp, bol su ile durulanmalıdır.

Masanızın üzerine damlayan mumları çıkarmak için lekenin üzerine neft döküp 5 dakika bekleyin sonra nemli bir bezle silin.

Ellerdeki soğan ve sarımsak kokularını giderebilmek için yapılacak en iyi şey, haşlanmış patatesle ovmaktır.

Çay lekesi:
Pamuklu ve yünlülerde: leke taze ise, ılık suya batırılmış bir bezle ovulur.
Eskimiş ise, içine limon suyu katılmış ılık suda ıslatılmış bir pamuk parçası ile silinir.Ilık su ile çalkalanır.

Bir yerdeki sigara dumanını yok etmek için hemen mum yakın

Ütüde sararan elbise hemen oksijenli su ile silinirse sararan yerler kaybolur.

Kuru bakliyatları bir gece önceden ılık suya koyun ve haşlarken içine biraz karbonat ilave edin

Sürahinizin dibi kir tutmuş ise, içine bir avuç tuz ile sirke koyup çalkalayınız
Tertemiz olacaktır.

Buzdolabındaki nemi almak için, dolaba içi tuz dolu bir kap konur.

Pişirdiğiniz kek kalıbından çıkmıyor ise, kabın altına ıslak bir bez yayarak biraz bekletin

Konserve açıldıktan sonra cam kavanozda saklanırsa daha dayanıklı olur.

Kristallerin ışıl ışıl parlaması için, yıkadıktan sonra durulama sırasında sirkeli suya batırın. Bu işlem kristalleri parlatacaktır.

Sararan teflon tava ve tencerelerin içerisine bir miktar su ve birazda çamaşır suyu koyduktan sonra ateşin üzerinde kaynatın. İndirincede önce sıcak suyla daha sonra soğuk su ile iyice durulayın

Parlaklığını yitirmiş bir sürahiye eski görünümünü kazandırmak için yarısına kadar yırtılmış gazete kağıdı doldurun, üçte birine de sıcak suy doldurup sıkı sıkı sallayın

Dibi tutan tencereleri bir gece suda bekletin, tencere daha kolay temizlenecektir.

Musluklarınızı temizlemek için bez yerine eski bir naylon çorabı tercih edin sonuç daha mükemmel olacaktır.

karnı baharın haşlama suyuna bir miktar süt katarsanız kar gibi beyaz olduğunu, hem de kötü kokmadığı fark ederisiniz.

Kullandığınız salçaların bozulmamasını istiyorsanız üzerini düzleyerek biraz zeytin yağı ilave ederek uzun süre saklayabilirsiniz.,

Yumurta lekesini çıkarmak için önce soğuk suda bekletmeli sonra ılık sabunlu suda yıkamalısınız.

Pirinç ve bakliyatların saklanması için cam kavanozları tercih edin.

Balık kokusunu çıkarmak için yıkama suyunun içine bolca kahve telvesi atın.Sonra bolca durulayın.

Rafadan pişireceğiniz yumurtaların çatlamaması için kabın içine fincan tabağı koyarsanız,çatlamasını önlersiniz.

Domatesi kolay soymak için, bıçağın sırtıyla kabuklar, soyulacak yönün tersine sürtülür, veya kaynar suda bir dakika bekletilir.

Patlıcanların acısını almak için, soyunca tuzlu suda bekletilir.

Buzdolabından çıkardığınız yumurtanın akı ve sarısının birbirine karışmaması için hemen kırın.

Sebzeleri tuzlu suda yıkamayı alışkanlık haline getirin. Tuzlu su sebzeleri daha etkili ve çabuk temizler.

Sosislerin patlamasını önlemek için; fırın yada ızgaraya koymadan önce soğuk süte batırmanı yeterli olacaktır.

Çaydanlığınızın içinde biriken kireç tortusunu temizlemek için, 15 dakika kadar içinde sirke kaynatın

Taze ceviz lekesini elden çıkarmak içi, eller önce bir - iki dakika sirkeye batırılmış bir pamukla ovulur, sonra soğuk suyla ovulur ve yıkanır.

Çamaşırdaki pas lekesi için lekenin üzerine limon damlatılıp ütülenir.

Çikolata sosu hazırlanırken içine biraz kahve konursa tadı çok daha değişik olur.

Kuş üzümlerini ayıklamak için, onları bir avuç unla ovuşturunuz ve kalın delikli bir süzgece atınız. Unla beraber çöplerde düşer.

Zeytin yağı lekesini çıkarırken bir lokma ekmek içi yuvarlanıp lekenin üzerine gezdirilmelidir.

Soğanların üzerine biraz un serpilirse kavururken kararmaz.

Yemeğinizin tuzunu fazla kaçırınca tencereye birkaç parça çiğ patates atın, fazla tuzu çekecektir.

Soğan soymaya başlamadan önce parmaklarınızı sirkeye batırırsanız, soğan kokusunun elinize sinmediğini göreceksiniz.

Yumurtaları kolayca soymak için, kaynar sudan çıkardıktan sonra hemen soğuk suya tutulup biraz bekletilir.

Evde ortaya çıkan karıncaları yok etmek için kahve telvesi kullanmanız iyi sonuç verecektir.

Parlaklığını kaybeden çelik tencereler ısıtılmış sirke ile ovulup sonra iyice durulanır, ve bir bez parçası ile parlatırsanız tencereniz pırıl pırıl olur.

Etleri limon suyu ile pişirirseniz hem çabuk hem de lezzetli olur.

Mantar sotelenirken tencerenin kapağı açık olursa, hem mantarların suyunu vermesi hem de kararması önlenir.

Süte biraz karbonat atarsanız hem çabuk bozulmaz hem de kolay hazmedilir.

Ekmeğin küflenmemesi için ekmek kutusuna biraz tuz koymayı ihmal etmeyin.

Pastaların daha gevrek olması için hamurun içerisine bir çay kaşığı tuz atın (tatlı - tuzlu farketmez)

Bir kumaşı benzin yada başka bir leke çıkarıcı ile silmeden önce oldukça tuzlu bir su ile silerseniz leke çıkarıcı iz bırakmaz.

Eğer örtünüze meyve suyu dökülürse hemen tuz serpin ilk yıkamada çıkacaktır.

Ağız kokusu için kahve çekirdeği çiğneyin.

Cam tencerede yemek pişirirken kapağın buharlaşmaması için iç yüzeyi limon kabuğu ile silinir.

Teflon tavanızda oluşan lekeleri temizlemek için bir bardak suya iki çorba kaşığı karbonat ve yarım su bardağı sirke karıştırın. Bunu tavanızın içine dökün 10 dakika kaynatın.

Lavaboyu temizlerken tuzla bastırarak silince hem iyi temizler hem de kokuları giderir.

Uzunca bir süre kullanılmayan eski çaydanlıkların kötü kokusunu gidermek için içine bir parça kesme şeker koyun.

Pilavınızı tekrar ısıtırken bir kabın içine su koyup bu kabın üzerine pilav tenceresi koyularak ısıtılırsa pilav taneli kalır tazeliğini muhafaza eder.

Patates pişirirken suyuna bir kaşık sirke konursa hem rengi sarı kalır hemde daha lezzetli olur.

Halının rengini canlandırmak için en son suyuna sirke konur.

Çizik zeytin yağ ve limonla servis esilirse daha lezzetli olur.

Sütü ocağa koymadan tencere soğuk suyla çalkalanırsa süt kaynarken dibine yapışmaz.

Bulaşık suyunuza bir kaşık sirke katmakla bulaşıklarınızın daha kolay ve temiz yıkandığını göreceksiniz.

Renkli gömlekler yıkanmadan önce iki saat sirkeli suda bırakılırsa renkleri canlı olur.

Yoğurdu sulandırmak için tahta kaşıkla üstten almak gerekir.

Elbiselerin fermuarları yıkarken bozuluyorsa makineye atmadan önce kapatılır.

Kapılarınız veya çekmeceleriniz bir müddet sonra itsenizde çeksenizde kapanmaları zorlaşır. Kapınızın, çekmecenizin sürten kısmına vazelin sürün.

Baş ağrısı için: Kahve çekirdeğine limon suyu sıkın yavaş yavaş yiyin. (Birkaç tane)

Mantar kapaklı şişeleri yatık vaziyette saklamalısınız.

Sarap şiselerinin mantarını tekrar şişeye geçirmek için: Mantarı kaynar suyun içine atın.

İçkilere güzel tat ve görüntü vermek için: Buzu dondururken buz kabının içine kiraz, nane yaprağı, yeşil zeytin vs. koyup dondurun.

Buz dondururken: Suyu kaynatın, soğuyunca buz kalıplarına koyup dondurun. Buzlar daha canlı kristal gibi görünür. Kaynamış suda oksijen azalır... Buda buzun mat görünmemesini sağlar.

Dişlerinizi doğal temizleyin: Çileği ezin diş fırçanızın üzerine koyun diş etlerinize kompres yapın. Sonra dişlerinizi fırçalayın.

Küçük yanıklar için: Temiz bir süngeri hafifçe ıslatın buzdolabınızın derin dondurucu bölümüne koyun. Yanmış yerin üzerine hafif hafif kompres yapın.

Ağız kokusu için: Kahve çekirdeği çiğneyin.

Arı, sivri sinek sokmalarına karşı: Kesme şekeri hafif ıslatın sokulan kısmın üzerine hafifçe bastırın zehir'i alır ve kaşınmayı şişmeyi önler.

Fermuarlar sıkışırsa: Kurşun kalemle fermuar dişlerinin üzerini karalayın.

Gözlük camları: Gliserin ile silerseniz buğulanmadığını göreceksiniz.

Ayakkabılarınız ayağınızı sıkıyorsa: Bir bardak saf alkolü ayakkabınızın içine dökün. İyice derisine yedirin ve giyin. Derisi ayağınıza göre açılacaktır.

Cam sil ile deri ayakkabılarınızı silmeyi hiç denediniz mi?

Çiçekleriniz için, haşladığınız yumurtanın suyunu saksıya dökün.

Gülleriniz boyunlarını bükerse, ilk önce sıcak suya sonra soğuk suya batırın.

Sigara küllerini saksınıza koyarsanız yapraklardaki kurt böcek vs. yok edersiniz.

Kapılarınızı vs. cila yaparken: Cila olmamasını istediğiniz yerlere vazelin sürün buralara cila taşarsa bile kuruyunca çok kolay çıkarabilirsiniz.

Akü başları oksitlenirse cola sürerseniz oksitlenmeyi önlersiniz

Fareleri kaçırmak için nane yağını bir karton parçasının üzerine sürün farelerin geldiği yere koyun.

Boya fırçaları sertleşmiş ise kaynamış sirkeli suda bekletin yumuşadığını göreceksiniz.

Elinize uhu yapıştırıcı bulaşırsa, asetonla silin

Mangal ızgaranızı temizlemek zordur: Ilıkken cam sille temizleyin veya ılıkken nemli gazete kağıdına sarın bir müddet sonra sertleşmiş artıkların yumuşadığını göreceksiniz.

Boya kokusunu gidermek için iki büyük baş soğanı soyup ikiye bölün suyun içine atın bunu da kokulu odaya koyun.

Cam kırıklarını temizlersiniz fakat kıymıkları göremezsiniz bunu da temizlemek için ıslak pamuk imdadınıza yetişir.

Ağzı dar şişe kavanoz temizlemek için biraz deterjan biraz su bir kasık pirinç çalkalayın

Balık kokan tavayı limonla bir güzel ovalayın ve yıkayın.

Kesik limonu nasıl saklarsınız: Küçük bir tabağa toz şeker serpin, kesik tarafı şekerin üzerine gelecek şekilde koyun iki hafta limon kurumadan saklanır.

Ampülün üzerine biraz parfümünüzden sıkınız yakıldığında mis gibi kokar odanız.

Patates haşlarken: Haşlama suyunun içine bir kaşık margarin koyun patateslerin vitaminlerini kaybetmemiş olursunuz. Aynı zamanda patatesler daha çabuk.

Soyulmuş patateslerin kararmadan saklanabilmesi için: Saklanacak kabın içine su, bir tutam tuz koyun. Buzdolabında saklayın gerektiği zaman suyla yıkayıp kullanın.

Pastaların daha gevrek olması için: (tatlı*tuzlu farketmez): Hamurun içine bir çay kaşığı tuz atın.

Dereotonu saklamak için: Temiz bir havluya kaplayacak şekilde sarın, bu şekilde naylon torbaya koyup buzdolabına saklamaya bırakabilirsiniz.

Tazeliği gitmiş pörsümüş yeşillikleri canlandırmak için: İki kaşık limon suyu karıştırılmış buzlu su dolu kabın içine koyun 1 saat buz dolabında bekletin.

Yeşil sebzelere renk veren, klorofil maddesidir. Pişirdiğinizde sebzelerin bu yeşil rengi daha az kaybetmeleri için, önce bol buzlu suda bekleterek, klorofilin sabitleşmesini sağlayın.

Soğanları kızartmadan üzerlerine biraz un serperseniz, kavururken kararmazlar.

Börek üzerinin kızarması için üzerine yumurta sürülür, evde yumurta kalmamışsa, biraz yoğurdu bir yemekkaşığı yağla karıştırıp sürün, güzel bir renk olduğunu göreceksiniz.

Yeşil salata ve marulun yapraklarını yıkadıktan sonra bıçakla keserek doğramak yerine, elinizle koparın. Böylece vitamin kaybını önlemiş olursunuz.

Reçel yapacağınız meyvaları iyice yıkayıp kurulamalısınız. Karıştırırken mutlaka tahta kaşık kullanmalısınız. Şekerlenmeyi önlemek için limon tozu yerine, limon suyu kullanın. Kavanozlara koyduğunuzda iyice soğumadan ve üzerindeki hava kabarcıklarını kağıt havlu ile almadan kavonozun ağzını kapatmayın. Reçellerinizi serin ve karanlık yerde saklayın.

Çikolata sosu hazırlarken içine koyacağınız bir tutam tuz, çikolata sosunun kokusunu daha da belirgin kılar. Çikolata sosun içine biraz kahve eklediğinizde, tadının çok değişik olduğunu göreceksiniz.

Katı haşlanan yumurtaları kolayca soymak için, kaynar sudan çıkardıktan sonra hemen soğuk suya tutun ve bir süre soğuk suda bekletin. Su kabuğun gözeneklerinden girerek soymayı kolaylaştırır.

Mantar sote pişirirken, tencerenin kapağını açık bırakırsanız, hem mantarların su koyuvermesini hem de kararmasını önlersiniz.

Pişirip sakladığınız yumurtaları, çiğ yumurtalarla aynı yere koyuyorsanız, bunları ayırmanın en kolay yolu çiğ yumurtalar döndürdüğünüzde kolaylıkla dönmezken, pişmiş yumurtalar kendi ekseni etrafında rahatlıkla dönerler.

Tavuk eti çabuk bozulan gıdalardandır. Son kullanıcı olan müşteriye ulaşıncaya kadar hijyenik ortamlarda saklanması bir zorunluluktur. Denetim altında kesildikten sonra bakteri üretimine yol açmaması için +40 C' de saklanmalıdır. Tavuk eti müşteri tarafından satın alındıktan sonra buzdolabında en fazla 1 gün bekletilip tüketilmelidir. Derhal tüketilmeyecek ise,temizledikten sonra tavuk plastik folyoya sarılarak derin dondurucuda bekletilebilir. Bu şekilde dondurulmuş etler *180 C' de 3 ay kadar saklanabilir.Ayrıca, tavuk eti tahta et tahtası üzerinde kesilmemelidir. Siyah etten farklı olarak mikro organizmalara karşı daha dayanıksız olan tavuk etininmermer veya plastik üzerinde kesilmesi gerekir.

Yoğurttan daha fazla yararlanmak için suyunun atılmaması gerekir. Yoğurdun tüm vitamin ve mineralleri bu suda bulunmaktadır. Ayrıca, bu su yemeklere ekşi bir tat kazandırmak istenildiğinde de kullanılabilir.

Satın alınıp buzdolabında saklanan yeşil sebzeler bir süre sonra canlılıklarının yitirirler. Tekrar canlı hale getirmek için ise, yıkanıp 10*15 dakike kadar 2 litrelik suya katılmış 1 yemek kaşığı limon suyunda bekletilmesi yeterli olacaktır.

Ekmeğiniz durup dururken dolabında küfleniyorsa, ekmek kutusunu 15 günde bir sirkeli suyla silmek yeterlidir.

Evinizde mayonez yaparken zeytinyağ yerine susam yağı kullanın. Mayonezinizin daha uzun zaman bozulmadığını göreceksiniz.

Yeşil salatalık malzemelerinizi elinizle koparırsanız vitaminlerini öldürmezsiniz.

Balık çorbası yaparken:S uyunun daha lezzetli olması için balıkları en az 45*60 dakika kaynatın. Baş ve kuyruk kısımlarının en lezzetli yerleri olduğunu unutmayın.

Karnabahar pişirirken eve yayılan kokudan kurtulmak için pişirme suyuna bir parça tuz ve iki kaşık sirke ilave edip, suyun üzerinde köpük oluşumunu bekledikten sonra, içine sebzeleri atmayı deneyin. Evi saran kötü kokudan eser kalmadığını göreceksiniz.

Mutfağınıza sinmiş kızartma kokusunu yok etmek için ızgaranın üzerine defne yaprağı, ada çayı yaprağı ve kekik yaprağı koyun.

Sosislerin patlamasını önlemek için fırın ya da ızgaraya koymadan önce soğuk süte batırmanız yeterli olacaktır.

Meyvelerin arasına serpiştireceğiniz herhangi bir türden yapraklar onları uzun süre taze tutacaktır.

Nane, adaçayı ve çekilmiş cevizin pek çok yemekte kullandığınız beşamel sosa çok hoş lezzet kattığını biliyor muydunuz ? Fakat bu aromalı otları, sos pişip ateşin söndürülmesine yakın tencerenin içine ilave etmeye dikkat edin.

Bayat ekmeği ince ince dilimleyin üzerine az miktarda süt serpin ve kızgın yağda bir yüzünü kızartın. Ters çevirip üzerine domates ve taze kaşar peyniri koyun. Peynirler erimeye başlayınca üzerlerine kekik ve karabiber serpip sıcak sıcak servis yapın.

Sıkılmadan önce bir süre soğuk suda bekletilen portakalların daha fazla verdiklerini biliyor muydunuz?

Tavuk etinizin daha yumuşak, daha güzel kokulu ve daha lezzetli olması için pişirmeden önce tavuğu yarım limon ile iyice ovalayın ve sonra tavuğun üzerine ve içine rendelenmiş limon kabuğu koyun.

Portakalları sıkmadan önce yarım saat soğuk suda bekletirseniz sıktığınızda daha çok portakal suyu elde edersiniz.

Sarımsakların daha çabuk ezilmesi için cam bir kavanozda ve buzdolabında saklamanız yeterli olacaktır.

Patlıcan kabuklarını soyduktan sonra içine sirke ve çok az zeytinyağı konmuş suda bir süre haşlayın. Daha sonra istediğiniz küçüklükte dilimleyin ve pilav yaparken içine karıştırın.Göreceksiniz pilavınız çok leziz olacak.

Fırınınıza sinmiş kötü yemek kokularını temizleyip yerine güzel kokular bıraksın diye satın aldığımız o pahalı ürünler istediğiniz gibi ferah bir koku bırakmıyorsa, size daha pratik ve ucuz bir önerimiz var. Yemek yapmadan önce fırınınızın ortasına yarısı sirke yarısı su ile doldurulmuş bir tava koyun. Fırınınızı birkaç dakika için ısıtın. Daha sonra soğumaya bırakın. Fırınınız umduğunuzdan da güzel kokacak.

Eskilerin yöntemleri her zaman en iyi, en doğrudur. Bisküvilerin ve kurabiyelerin taze kalması için, teneke bir kaba koyun ve yanına bir avuç pirinç bırakın; bayatlama sorunu ortadan kalkacaktır.

Elmanın faydaları bitmez. Lahana yemeği yaptıktan sonra evinize sinen ve pencereleri açsanız da çıkarmayı başaramadığınız lahana kokusundan kurtulmak artık çok kolay. Bir elmanın kabuğunu soyup lahanın pişme suyuna ekleyin. Hem koku çabucak yok olacak, hem de lahananın hazmı daha kolay olacak.


Kaynak : http://www.evdekiler.com

25 Şubat 2011 Cuma

Zencefil faydaları

TANIMI:
Sıcak bölgelerde yetişen bir bitkidir.Güzel kokar,ıtırlı olan kökleri kurutularak toz haline getirilir.Beyaz ve koyu renkte iki çeşittir.Kökler kurutulurken kabukları temizlenirse beyaz,kabukları ile birlikte kurutulursa esmer zencefil elde edilir.

KULLANILDIĞI YERLER:
Daha çok meşrubatlarda,şerbetlerde kullanılır.Aynı zamanda meyve tatlılarına,bazı marmelatlara,kek ve bisküvilere de ilave edilmektedir.Uzak doğu ülkelerinde;çay,kahve,ıhlamur vb. sıcak içeceklerin hazırlanmasında kullanılır.Ayrıca köklerinden elde edilen yağ tıpta kullanılır.
Yemeklere çeşni vermek amacıyla kullanılır.
Yemeklere toz,içeceklerde kök halinde,köklerinden çıkarılan yağda tıpta kullanılır.

ZENCEFİL NASIL ALINIR?.
Zencefili alırken taze kurutulmuş olmasına dikkat edin. Bildiğiniz güvendiğiniz aktardan tane zencefil olarak almanızı tavsiye ediyoruz. Evde pirinç veya bakır havanda çok kolay ezerek toz haline getirebilirsiniz. Ayrıca marketlerde satılan taze zencefili de alıp, onuda kullanabilirsiniz. Ancak kuru olanının kokusu ve etkisi daha yoğun.
ZENCEFİLİN FAYDALARI
Zencefil, mide bulantısı, şişkinlik ve kolik gibi sindirim problemlerine karşı başarıyla kullanılabilir. Yolculuk kusmalarına karşı etkilidir. Antiseptik etkisi sayesinde, mideye bağırsak enfeksiyonlarına ve hatta gıda zehirlenmelerine karşı kullanılabilir. Zencefil kandolaşımını uyarır ve böylece kanın yüzeysel bölgelere de rahatça ulaşmasını sağlar. Bu etkinliği sayesinde donuklarda, ısınmayan el veayakların ısıtılmasında çok önemli görevler üstlenebilir. Aynı zamanda yüksek kan basıncını da normalleştirebilir. Terletici ve ateş düşürücü etkileri vardır. Öksürük,grip, soğuk algınlığı ve öteki solunum yolları hastalıklarında, ısıtıcı ve yatıştırıcı etkiye sahiptir.Ayrıca iştah açar ve kabızlığa karşı kullanılabilir.

KULLANIM ŞEKLİ: Zencefil çayı olarak: Değirmende inceltilmiş yarım tatlıkaşığı zencefil, bir bardak dolusu soğuk suya eklenir,hafif ısıda kaynama derecesine kadar ısıtılır, 5-6 dakika hafif ısıda kaynatılır ve süzülür. Gerektiğinde bir bardak taze demlenmiş çay soğutulmadan içilir. Özellikle zayıf ve sinirsel etkiye açık mideler için çok yararlı bir bitkidir. Zencefil, mide ülseri olanların bile kullanabileceği özelliktedir.

Yeni bahar faydaları

TANIMI:
Mersingillerden yaprağını dökmeyen bir ağacın kurumuş çiçekleridir.İyice olgunlaşmış çiçeklerden tohumlar toplanır ve kurutulur.Tohum durumundaki bu meyveler kurutularak öğütülür ve çeşitli yemeklerde baharat olarak kullanılır.Tadı baharat karışımını andırır..(Özellikle karanfil,Hindistan cevizi ve tarçın tadı).Vatanı Batı Hind Adaları ve Amerika’dır.

KULLANILDIĞI YERLER:
Çorbaların,etlerin dolma içleri ve iç pilavların,turşuların,konservelerin,kek ve bisküvilerin,pudinglerin,baharatlı jölelerin tadlandırılmasında kullanılır.Tat,koku vermek ve çeşni arttırma amacıyla yukarıda belirtilen yiyeceklere ilave edilir.
Toz haline getirilerek yiyeceklerin hazırlanmasında kullanılır.
Özellikle köftelerde kullanılıyor. Yılda 500 ton tüketiliyor.

FAYDALARI:
>Damar sertliğini önler.
>Hazmı kolaylaştırır.
>Mide ve bağırsak gazlarını giderir.
>Unutkanlığı giderir.
>Vücudun direncini artırır.

Vanilya faydaları

VANİLYA(Vanilla planifolia), Orchidaceae (canavarotugiller) familyasından birçok tropikal ülkelerde yetiştirilen, tırmanıcı gövdeli bir bitki türü.
TANIMI:
Salepgillerden çiçekleri beyaz ve kokulu olan küçük bir bitkidir.Genellikle Orta ve Güney Amerika’da yetişir.Esas vatanı Meksika’dır.Meyveleri iyice olgunlaşmadan toplanır ve gölgede kurutulur.Kurutulunca buruşur ve koyu bir renk alır.Kokusu keskinleşir.Kurutulduktan sonra dövülerek toz olarak tüketilir.
KULLANILDIĞI YERLER:
Yeşilken toplanıp, sonra suda haşlandıktan sonra kurutulan meyveleri kullanılır. Özel kokulu vanilin maddesi ancak fermentatif bir kurutma sonucunda meydana gelmektedir.
Genellikle sütlü tatlılarda,kek ve bisküvilerde,şekerlemelerde kullanılır.
Tat ve koku vermek amacıyla kullanılır.Islatıldığında çok hoş bir koku yayar.
Yiyeceklerin,içeceklerin hazırlanmasında içine ilave edilerek kullanılır.
VANİLYANIN FAYDALARI:
*Mîde ve sinir sistemini uyarıcı etkilere sâhiptir.
*Koku verici olarak gıdâ sanâyiinde kullanılmaktadır.
*Vücudu kuvvetlendirir.
*Atesi düsürür.
*Cinsel gücü artirir.
*Sinir bozukluğunu giderir.
*Hazmi kolaylastirir.
*Bronslari temizler ve öksürük söktürür.*Ruhi bunalimi geçirir.

Toz kırmızı biber

Patlıcangillerden, ülkemizde bol yetişen, tazeyken yeşil ve çoğu zaman acı meyveleri olan bir bitkidir. Kuruyunca kırmızı olur. Ükemizde kırmızıbiber, Avrupa'da Paprika diye anılan bu cins biber tazeyken bile kırmızıdır ve genellikle çok acıdır.

NASIL YAPILIR?
Bütün biberler kurutulup kırmızı bir renk aldıktan sonra toz durumuna getirilir, buna "kırmızıbiber" adı verilir ve "çok acı", "acı", "az acı" ve "tatlı" olarak ayrı,ayrı satılır. Kırmızı renkli domates biberinden "biber salçası" yapılır. Biber salçası Güney Anadolu'da çok kullanılmaktadır. Bazı bölgelerde güneşte kızarmış tatlı biberlerden de biber salçası yapılmaktadır. Toz kırmızı biber acı ve tatlı taze biberlerin kurutulup, dövülmesinden elde edilmiştir. Güney Amerika kökenli bir baharattır.

FAYDALARI
Kırmızı biber konusunda yapılan bir araştırma çok ilginç bir gerçeği ortaya çıkardı. Yeşil biber denilince, C vitamini akla gelir; içeriğinde bulunan “capsicin” maddesinin oranına göre meydana gelen acılık iştahı arttırıcı vasfı ile birlikte sindirim sistemine bir çeşit dezenfekte edici madde olarak ayrı bir önem taşımaktadır.
C vitamini içeren kırmızı biberin insan sağlığı açısından faydalı olduğu kalp krizi riskini azalttığı uzmanlar tarafından söylenir. Baharat üreticisi McCormick firmasının araştırmasına göre kırmızı biberin faydaları bununla da sınırlı değil. Acı biber, ishali kesiyor, grip ve soğuk algınlığına da çok iyi geldiği yazıldı.
Depresyondan kurtulmak için: (Ayur-veda: eski Hint hekimliği) 1,5 gr. kırmızıbiber, 1,5 gr. karabiber, 1 tatlı kaşığı balla karıştırılıp, biraz sütle içileceği, uyarıcı, mide usaresini kamçılayarak hazmı kolaylaştırıldığı, zihni olumlu etkilediği, kan dolaşımını hızlandırıldığı. İştah açtığı, idrarı artırdığı, böbrek, dalak ve pankreası olumlu etkilediği, uzmanların araştırmalarında söyleniyor.
Ülser, sistik, basur, varis, karaciğer vb. rahatsızlıkları olanlar asla yememelidir. çok asabi ve hırslı insanlar da yememelidir, diye uzmanların araştırmalarında söyleniyor.

Tarçın faydaları

TANIMI:
Defnegillerden bir ağacın kabuklarının soyularak boş rulo şeklinde kurutulmasıyla tarçın elde edilir.Güney Asya,Orta Amerika,Brezilya’da yetişir.Çubuk veya toz halinde kullanılır.

KULLANILDIĞI YERLER:
Tarçın yurdumuzda genellikle sütlü veya hamur tatlılarında,şekerlemelerde,pasta ve bisküvilerde,pudinglerde,bozo ve salep,şeytan kahvesi gibi içeceklerde,tatlı ekmeklerde kullanılmakla birlikte kaynatılarak çay olarakta içilmektedir.

KULLANIM AMACI:
Tat,koku vermek ve çeşniyi artırmak amacıyla yiyecek ve içeceklere ilave edildiği gibi,kaynatılarak çay olarak halk arasında kimi rahatsızlıklar için kullanılmaktadır..
Tarçının kabuğunda kokulu ve uçucu bir yağ bulunmaktadır.Kabukları dövülüp toz durumuna getirildiğinde yağının uçması sonucu kokusunu çabuk kaybettiğinden kabuk parçaları şeklinde satın alınmak ve cam kavanozlarda saklanmalıdır.Kabuk ve toz halde kullanılır.Kullanılacağı zaman öğütülmesi kokusunun daha keskin olmasını sağlar..Genellikle yiyeceklerin hazırlanmasında ve servsilerinde toz halde kullanılmakla birlikte içeceklerin hazırlanmasında kabuk tarçından yararlanılır.

FAYDALARI:
>Tarçın ferahlık verir ve iştah açar.
>El ve ayaklardaki titremeleri ve damar tıkanıklığını önler. >Mide rahatsızlıklarına ve karın ağrılarına iyi gelir.
>Bağırsak kurtlarının dökülmesine ve bağırsak iltihaplarının iyileşmesine yardımcı olur.
>Cinsel isteği arttırır.
>Gaz söktürücüdür.
>Kötü kokuları, öksürüğü ve ishali keser.
>Vücut direncini arttırır. Soğuk algınlığı ve nezleye karşı yararlıdır.
>Kan Şekerini dengeleyen Tarçın, şeker hastaları için çok faydalıdır.
>Adet öncesi gerginliklere iyi gelir.

KULLANIŞI:
Yemeklerde ve tatlılarda lezzet ve koku vermesi için kullanılır. Tarçın özellikle sütlü tatlılarda kullanılırsa sütteki zararlı bakterileri yok eder. Bal ve limonla karıştırılıp yenirse boğaz yanmasına iyi gelir. Tarçın esansı gıda ve parfümeri sektöründe koku verici olarak kullanılır.

BİLGİ:
Yüksek karbonhidratlı bir yiyeceği tarçınla tatlandırdığımız zaman kandaki şeker seviyesini etkileyerek düşmesini sağlar.Araştırmalar 300 gr. sütlaça 6 gr. kadar tarçın eklendiğinde kandaki şekeri seviyesindeki yükselişin önemli ölçüde azaldığını tespit etmişlerdir.

Sumak faydaları

TANIMI:
Yurdumuzda sumak olarak bilinen,sıcak bölgelerde yetişen ağaçtır.Ağacın kabuğu tıpta,yaprakları dericilikte kullanılıp,meyveleri mercimeğe benzemektedir.Meyveler yiyeceklere ekşilik vermek için dövülerek kullanılır.İtalya ve Fransa’da kendiliğinden yetişen birçok türü vardır.Bazı türleri ve yaprakları zehirlidir.
Antepfıstığıgiller familyasındandır; kışın yaprak döken ya da her mevsimde yeşil kalan bir ağaçcıktır. Meyveleri mercimeğe benzer. 150 kadar türü bulunmaktadır.
Bir çoğu zehirlidir. Ülkemizde derici sumağı ve boyacı sumağı doğal olarak yetişmektedir. Kokulu sumağın tentür halindeki şekli idrar tutamama hastalığı için yararlıdır.

KULLANILDIĞI YERLER:
Dövülmüş taneler,kıyılmış kırmızı bibere benzer.Bu şekliyle Güneydoğu’da çeşitli kaplarda,yemeklerde ve yaygın olarak salatalarda kullanılır.Sumak odunu yünlüleri ve derileri boyamakta kullanılır.Yiyeceklere ekşimiş,mayhoş bir tad vermek amacıyla kullanılır.Yiyeceklerin hazırlanması sırasında veya servisinde kullanılır.
Hamur işleri ve salatalar üzerine dökerek yenir

FAYDALARI:
* Meyvelerinde çeşitli organik asitler tanen vardır,Asitleri tükürük midede asit çıkartır, böylece hazma, bilhassa hamur işlerinin hazmına çok fayda verir.
* Taneni ile şeker hastalarında şekeri düşürür,
* İshali durdurur,
* Kanı durduracak etkisi vardır,Damarları büzerek kanamayı durdurmaya yardımcı olur. Bu etkisi ile kanamalarda faydalıdır.
*İdrar kaçırma hastalığında faydalıdır.
*Mikrop öldürücüdür.
*Ateş düşürücüdür.

UYARILAR:
* "Şeker" tüm insanlarda çok harcanan bir gıdadır,Yalnız şeker vücuttan kalsiyumu alır, bu nedenle hamileler, çocuklar, ihtiyarlar fazla şeker ve şekerli yiyecekler yememeli onlar bal, pekmez ve tatlı meyvelerle şeker ihtiyacını karşılamalıdırlar,
* "Şeker" bilhassa Akciğer rahatsızlığı olanlara verem, astım, kanser vs) çok zararlıdır.

Safran faydaları

LATİNCE ADI: Crocus Sativus

TANIMI:
Safran çiçeiğinin tepeciğidir.Akdeniz ülkesinde yetişir.Baharda çiçek açar.Bu bitkin çiçekleri toplanır.Tepecikleri kurutulur.Dünyanın her tarafında kullanılmakla birlikte Avrupa’da çok daha yaygın tüketilir.Eritildiğinde koyu sarı bir renk verir.Zeytinyağında hiç erimez.Hileli olup olmadığını kontrol etmek için zeytinyağında denenir.Nefis kokusu ve yemeklere verdiği renk için aranır.
Safran, soğan ile üreyen bir bitkidir. Toprak üstü kısmı tek yıllık, toprak altı kısmı çok yıllıktır. Toprak altındaki soğan kısmı üç yıl süresince her yıl filiz vererek yeni bitkiyi oluşturur. Yeni bitki çiçek verdikten ve gelecek yılın soğanını oluşturduktan sonra, toprak üstündeki kısmı kurur. Soğan kısmı, küre şeklinde, üstten ve alttan hafif basık, çevresi kahverengi kabuklarla örtülmüş durumda, büyüklüğü 2-4 cm çapındadır. Toprak üstündeki kısmında, bitkinin iğne şeklinde, ince uzun yaprakları bulunmaktadır. Çiçeklenme, Ekim ayının üçüncü veya dördüncü haftasından başlayarak 15 Kasım'a kadar sürmektedir. Her bir bitkiden ortalama 7-8 adet çiçek alınmaktadır. Bitki boyu 20-25 cm kadardır. Literatür verilerine göre, bitki boyunun 50 cm kadar olabildiği belirtilmektedir. Çiçekler viyole (mor) renkli olup, zambağa benzemekle birlikte, daha çok lale büyüklüğündedir.

KULLANILDIĞI YERLER:
Etlerde,safranlı pilav ve dolma içlerinin hazırlanmasında ve ekmeklerde kullanılır.Yurdumuzda özellikle zerde yapımında yararlanılmaktadır.Safran pahalı olduğu için zendeful olarak bilinen bitkinin kök ve saplarından safranı andıran ve hint safranı da denilen boyalı bir madde elde edilir ki bu safran baharat yerine kullanılabilir.Renk ve koku vermek amacıyla hazırlanan yiyeceklerde kullanılır.
Toz halinde yiyeceklerin hazırlanması sırasında ilave edilen bir baharattır.

SAFRANIN FAYDALARI: Safran acı tadıyla iştah açıcıdır. Sinirleri uyarıcı etkisi ile vücuda dinçlik ve kuvvet verir. Sinir zayıflığını giderir. Kokusu yatıştırıcı ve rahatlatıcıdır. Ateşi düşürür ve öksürüğü keser. Bu özelliği ile özellikle astım ve bronşitte faydalıdır. Safranın karaciğer hastalıklarında da faydası görülür. Ciltteki kaşıntıları ve sivilceleri giderir. Rahim kaslarını uyararak adet söktürücü etki gösteren safran, bu özelliği ile düşüğe de sebep olabileceği için hamileler tarafndan kullanılmamalıdır. Adet sancılarını azaltmakta da etkilidir. Diş etlerini kuvvetlendirir ve dişeti ağrılarını azaltır. Uyarıcı etkisi ile cinsel isteği de arttırır.

SAFRANA YAPILAN HİLELER
1-Safran tepecikleri içerisine başka bitki parçaları koymak suretiyle.Tüm haldeki ve toz edilmiş safrana başlıca Carthamus tinctorius ( aspir, yalancı safran ) çiçekleri, Zeamaydis stigmaları, Curcuma longa rizomları, sarı mantarlar veya safranın tepeciği alınmış dişicik boruları katılmaktadır. Aspir çiçekleri ile yapılan hile en yaygın olanıdır. Ülkemizde de baharatçılarda safran diye satılan ürünün büyük bir çoğunluğu yağ emdirilmiş aspir çiçeğidir.
2-Boyanmış organik maddeler, et lifleri, domuz yağı, nişasta, balmumu, elma veya diğer şuruplar ve yağlar. Balmumunun bizde kullanıldığını ve safran ihracatımızı olumsuz yönde etkilediğini yukarıda belirtmiştik.
3-Tebeşir, zımpara, sodyum sülfat, ince kum gibi inorganik maddeler
4-Boyası alınmış ve kimyasal boyalarla tekrar boyanmış safran tepeciklerinin tekrar kullanılması.

Mahlep faydaları

TANIMI:

Mahlep idris ağacının meyvelerinin iç kısmının öğütülmüş haline denir.
Yabani kiraz ağacının nohut büyüklüğündeki meyvesidir.Meyveleri siyah ve ekşidir.Kendine has tat ve kokusu vardır.

KULLANILDIĞI YERLER:

>Çeşitli hamur işlerinde özellikle paskalya çöreği yapımında ve sütlü tatlılarda kullanılır.
>Hamur işlerinde ve sütlü tatlılara tat ve koku vermek için kullanılır.
>Öğütülmüş halde yiyeceklere ilave edilir.

YETİŞTİRİLDİĞİ YERLER:

Vatanı Avrupa ve Batı Asya’dır. Türkiye de ise Tokat, Niksar, Zile, Amasya, Çorum ve Mardin gibi dağ yamaçlarında, kalkerli arazide rastlanır.

MAHLEPİN FAYDALARI:

-Solunum yollarında : Astım, balgam sökücü olarak kullanılır.
-Böbreklerdeki taş sancısında,
-Midede hazımsızlıkta ve aşırı gazda,
-İdrar tutukluğunda,
-Karaciğer zayıflığında,
-Prostat büyümesinde,
-Şekeri düşürmede faydalıdır,
-Cinsel gücü artırıcı etkisi vardır.

Mahlep faydaları

 TANIMI:
Mahlep idris ağacının meyvelerinin iç kısmının öğütülmüş haline denir.
Yabani kiraz ağacının nohut büyüklüğündeki meyvesidir.Meyveleri siyah ve ekşidir.Kendine has tat ve kokusu vardır.

KULLANILDIĞI YERLER:
>Çeşitli hamur işlerinde özellikle paskalya çöreği yapımında ve sütlü tatlılarda kullanılır.
>Hamur işlerinde ve sütlü tatlılara tat ve koku vermek için kullanılır.
>Öğütülmüş halde yiyeceklere ilave edilir.

YETİŞTİRİLDİĞİ YERLER:
Vatanı Avrupa ve Batı Asya’dır. Türkiye de ise Tokat, Niksar, Zile, Amasya, Çorum ve Mardin gibi dağ yamaçlarında, kalkerli arazide rastlanır.

MAHLEPİN FAYDALARI:
-Solunum yollarında : Astım, balgam sökücü olarak kullanılır.
-Böbreklerdeki taş sancısında,
-Midede hazımsızlıkta ve aşırı gazda,
-İdrar tutukluğunda,
-Karaciğer zayıflığında,
-Prostat büyümesinde,
-Şekeri düşürmede faydalıdır,
-Cinsel gücü artırıcı etkisi vardır.

limon tuzunun faydaları

-Kireçlenmiş çaydanlık,su ısıtıcısına bir miktar limon tuzu ekleyip kaynatıyoruz,bir gün süreyle bekletiyoruz ve sonuç olarak kireçler yok oluyor.Bu yöntem sayesinde porçöz vb kimyasalları kullanmadan temizlik yapılmış oluyor.
-İçli köfteyi kaynattığınız suya koyarsanız dağılmasını engelleme görevi yapar aynı zamanda
-Arıları kış aylarında beslemek amacıyla yapılan keke uzun süre dayanıklı kalabilmesi için ve şekerlenmesini önlemek için katıştırılır
-Kimyada sitrik asit adıyla kullanılan tuz. birçok meyve ve sebzede serbest durumda veya potasyum, kalsiyum tuzu olarak bulunan, hafifçe mayalanmış limon suyunun kaynar durumdaki kalsiyum karbonatla işlenmesinden elde edilir. bu tuza limon asidi, limon tozu da denmektedir.
-Turşuya,zeytine ve reçellere bile konulabiliyor.

Kimyon faydaları

TANIMI:
Maydanozgillerden bir bitkinin kuru,ıtırlı tohumlarıdır.Bilinen en eski baharatlardandır.15-20 cm boyunda bir bitkidir.Çin’de ve Hindistan’da çok yetişmekle birlikte yurdumuzda Doğu ve Akdeniz bölgesinde yetişir.Tohumlar yarım cm. kadar uzun,koyu sarı renktedir.Kimyon tohumları çok keskin ve hoş kokuludur.Keskin kokusu ve tadıyla baharatların arasında özel yeri vardır.Genellikle toz olarak kullanılır.Kimyonun sinirleri uyarıcı,mideyi yatıştırıcı ve bağırsak gazını giderici özelliği vardır.Avrupa’nın büyük bir bölümünde ve Akdeniz ülkelerinde yetişen Karaman kimyonu olarak bilinen bir türü de bulunur.

KULLANILDIĞI YERLER:
Yurdumuzda özellikle kıyma ile yapılmış köftelerde,et ürünleri (sucuklar,sosis vb.),bazı kebaplarda,turşularda,lezzet verici olarak kullanılır.İtalyanlar tuzlu bisküvilerin hamuruna kimyon ilave ederek hazırladıkları tuzlu bisküvileri aperatif olarak ikram eder.Hollandalılar özel peynirlerini kimyonla kokulandırır.Almaya’nın bazı bölgelerinde ise kimyonlu ekmek yapılmaktadır.Karaman kimyonu ise,böbrek,karaciğer, gibi yiyeceklere pişmeden önce serpilir.Hazımsızlığa çok iyi geldiği için özellikle hazmı güç olan yiyeceklerde kullanılır..
Yiyeceklere ve özel içeceklere koku ve tat vermek amacıyla kullanılır..
Genel olarak toz halde,yiyeceklerin hazırlanması esnasında ilave edilerek kullanılır..

FAYDALARI:
>iştah açar. Hazımsızlığı giderir.
>Mide ve bağırsaklarda gaz birikmesini önler.
>Birikmiş gazı söktürür.
>Hava yutmayı önler.
>Sinirleri yatıştırır.
>Sinirsel baş dönmelerini keser.
>Anne sütünü artırır.
>Hayz gününün düzenli olmasını sağlar.
>İdrar söktürür.
>Yüksek tansiyonu düşürür.
>Bağırsak solucanlarının düşürülmesine yardımcı olur.
>Romatizma ve şişmanlıkta faydalıdır.

KİMYONUN KULLANIŞI:
İlaç olarak kullanımı toz halinde doğrudan ya da suyla kaynatılarak yapılır. Sirke ve su ile kaynatılıp içilirse nefes darlığına karşı faydalı olur. İltihaplı yaraların üzerine konursa iyileşmesine yardımcı olur. Kimyon yağı adale ve romatizma ağrılarına iyi gelir. Kimyon yağı hamilelikte kullanılmamalıdır. Ayrıca, kimyon yağı sürülen bölgeyi güneşten korumak gerekir.
ayı: Kimyon tohumunun çayı yapılmadan hemen önce öğütülmesi veya öğütülmeden çayının yapılması tavsiye edilir. Öğütülmüş olarak satılan kimyonun (tozu) kalite bakımından düşüktür ve hoş olmayan bir kokuya sahiptir. Kimyon tohumu öğütüldükten 24 saat sonra kullanılmaz ise birleşimindeki sabit yağlar bozularak aromasını bozar. Bir kahve kaşığı taze öğütülmüş (günlük öğütmek gerekir) veya hafif ezilmiş Kimyon tohumu demliğe konur ve üzerine 300-500 ml kaynar su ilave edilerek 5-10 dk demlenmesi beklenir ve sonra süzülerek içilir.

ÇAY HARMANLARI:
Bah: Kimyon tohumu ve Eter yağı başka her türlü sulu,etli yemekler ve çorbalara, sebze, patates, peynir, salata, ekmek ve özellikle de lahanalı yemeklere katılır. Lahanalı yemekler şişkinlik yapabilir, işte bu durumda yemeğe bir miktar Kimyon tohumu7 katılır ise şişkinlik giderilebilir.
Ar: Kimyon tohumu su buharı ile damıtılarak (destilasyon) Eter yağı elde edilir. Bu Eter yağından 2-3 damla yemek ve çorbalara katılır. Eter yağı da başta; antidepresif (depresyonu önleyici), krampları çözücü, şişkinliği giderici, safra artırıcı, iştah açıcı ve hafif cinsel gücü artırıcı özelliklere sahiptir. 2-3 damla bir kesme şekere veya bir parça ekmeğe damlatılarak alınabilir.
"MÜHİM NOT":"Hamileler kullanmamalıdır."
Tarife uyulduğunda bilinen bir yan tesiri yoktur fakat Eterik yağı çok etkili olduğundan 2-3 damla kullanılmalıdır. H.Ş. Peygamber Efendimiz “Sizlere Sinameki, Tereyağı, Bal ve Kimyonu tavsiye ederim, zira bunlar Sâm’dan başka her derde devadır” buyurmuşlardır. Sâm'ın ne olduğu sorulduğunda; ölüm demiştir.

Kekiğin faydaları

Açık pembe renkte çiçekler açan bitkinin yemeklere ve özellikle etlere farklı bir lezzet ve koku vermekte kullanılan bir baharatıdır.

KEKİĞİN FAYDALARI
Akne tedavisinde temizleyici ve iyileştirici etkileri görülür.
Gırtlak ve bademcik iltihaplarında iyileştirici özelliği vardır.
Dezenfekte edici ve balgam söktürücü olarak kullanılır.
Öksürük ve üst solunum yolları iltihabında çay ve gargara biçiminde kullanılmalıdır. Akciğer ve bronşlar, mide ve bağırsaklar kekiğin başlıca kullanım alanlarıdır. Boğmaca, öksürük, astım, sinir sistemi zafiyeti, romatizma ve birçok hastalıklara karşı çay içiminin yanı sıra kekik banyoları da çok yararlıdır.
Mikrop kırıcı (antiseptik) bir bitkidir. İltihaplı yaraların temizliğinde ve iyileştirilmesinde etkili olur.
Doku ve damar büzücü etkileriyle çocuklarda diyare ve yatak ıslatma durumlarının iyileştirilmesinde yardımcı olur.
Kekik çayı içimi ve kekikle karıştırılmış bal yenmesiyle organizma güçlendirilebilir ve dengeye kavuşturulabilir.
Sabahları kahve veya çay yerine içilen bir bardak kekik çayı, zeka keskinliği, midede rahatlık, sabah öksürüğüne tutulmamak ve genel bir rahatlık hissettirecektir.
Alerjik kaşıntılarda, periyot sancılarında, cilt sağlığı ve bakımında, nezle ve soğuk algınlığında, tansiyon ve kan şekeri problemlerinde, böbrek taşı düşürmelerinde, idrar yolu iltihaplarında, diş eti ve ağız problemlerinde en kısa zamanda kesin sonuç vermektedir.
Sigara toksinlerinin ve ciğerlerde birikmiş katranın parçalanarak atılmasında etkisi yüksektir.
Antibiyotik etkilerinden yararlanmak için sabah, akşam düzenli olarak 5-7 gün içinde tüketilmesi önerilmektedir.

UYARILAR : Kekik Çayı, içerisindeki en etkili madde olan eterli uçucu yağın (Thymol) yitirilmemesi için hiçbir zaman kaynatılmaz! Hamilelerin (Düşükleri kolaylaştırır ve bebeğin rahimden çıkmasını çabuklaştırır.) kullanmaması tavsiye edilir. Önerilen dozlar aşılmadığında, bilinen hiçbir yan etkisi yoktur. Fakat kekik yağının içten kullanımında aşırılığa kaçılması, tiroid bezinin işlevini arttırabilir. Bu nedenle guatr hastalarının kekik yağını kullanmaması tavsiye edilmektedir. Kekik çayı içimi ise böyle bir duruma yol açmaz.

KULLANIM BİÇİMLERİ:
ÇAYI HAZIRLAMAK: Yarım veya bir tatlı kaşığı kurutulup, ince kıyılmış kekik,orta boy bir su bardağı dolusu kaynar suyla haşlanır, üstü kapatılarak 8-10 dakika demlendirilir ve süzülür. Günde 2-3 bardak yeni demlenmiş olarak, aç karnına veya öğün aralarında, soğutulmadan ve yudumlanarak içilir.

KEKİK BANYOSU: 70-100 gr kurutulmuş kekik bir tülbentin içine gevşekçe bağlanarak 2-3 litre soğuk suya eklenir. Kaynama derecesine kadar ısıtıldıktan sonra (kaynatılmaz) , üstü kapalı olarak 15 dakika demlendirilir. Tülbentteki posa iyice sıkıldıktan sonra sıcak banyo suyuna (Küvet) eklenir. Banyo suyu sıcaklığı 37-38 derece arasında olmalıdır ve banyo süresi 15-20 dakikayı aşmamalıdır. Bu süre boyunca küvet içerisinde oturularak yapılan banyodan sonra üşütülmemeli ve bir bornoza sarılınarak yatakta bir süre dinlenilmelidir.

KEKİK TENTÜRÜ: Öğlen güneşinde toplanmış ve ince kıyılmış çiçekli dallar, gevşekçe, bir şişenin boğazına kadar doldurulur, üstüne konyak veya 35-40 derecelik etil alkol, bitkilerin üstüne çıkana kadar eklenir.14 gün boyunca, arada bir çalkalanarak, güneşli ve sıcak bir ortamda bekletilir, sonra tülbentten geçirilerek süzülür. Koyu renkli şişelerde, serin bir ortamda saklanmalıdır.

BİTKİ YASTIĞI: Öğlen güneşinde toplanıp kurutulmuş çiçekli dallar, ince kıyılarak keten bezinden yapılmış bir yastığa doldurulur ve ağzı dikilir.yatmadan önce sıcak, kuru hava ile (Örnek : Kaloriferin üzerinde veya saç kurutma makinası kullanılabilir) ısıtılır ve hasta organın üstüne koyulur.

KEKİK YAĞI: Aynı tentür işlemi gibidir, konyak yerine, sızma zeytinyağı kullanılır. Bir şişenin içine doldurulan çiçeklerin üstüne sızma zeytin yağı eklenerek, 10 gün güneşte bekletilir ve kullanılacak kadarı süzülür.

KARIŞIM: Öksürüğe karşı, 2 ölçü kekik, 1 ölçü sinirliot, 1 ölçü ezilmiş anason iyice karıştırılır. Bir tatlı kaşığı bitki "Çay Hazırlamak" başlığı altında belirtildiği şekilde demlenir ve balla tatlandırılarak, küçük yudumlarla içilir.

Karanfil

TANIMI:
Karanfil: 15-20 metre yüksekliğinde, kışın yaprak dökmeyen bir ağaç olan karanfil ağacının çiçeği ve tomurcukları kurutularak hoş kokulu bir baharat olan karanfil baharatı elde edilir. Ayrıca, çiçeklerinden karanfil yağı çıkarılır. Mersingillerden yaz ve kış yeşil olan bir bitkinin kurutulmuş çiçek tomurcuklarıdır.Tomurcuklar yeşilden kırmızıya dönünce toplanır ve kurutulur.Kurutulunca renk kahverengi olur.Doğu Hint adalarında yaygın olarak yetişir.Taze veya öğütülerek toz halde kullanılır.

KULLANILDIĞI YERLER:
Genellikle kompostolarda,meyveli keklerde,pudinglerde,jöleler vb. tatlılarda,şerbetlerde,dondurmalarda ve bazı soslarda kullanılır.Pastacılık ve şekerlemecilikte de önemli bir yer tutar.
Yiyeceklere tat ve koku vermek,çeşniyi artırmak amacıyla kullanılır.
Toz veya tane olarak kullanılır.

KARANFİL NASIL KULLANILIR? Karanfil tohumu toplanıp kurutulduktan sonra suda kaynatılarak karanfil çayı yapılabilir. Karanfil çayı içerisine tarçın da eklenirse boğaz ağrısı için güzel bir bitkisel çay hazırlanmış olur. Karanfilden karanfil yağı da çıkarılır. Karanfil yağı romatizma şikayetlerini azaltıcı etkisi nedeniyle romatizmalı bölgeye sürülürse faydası görülür. Karanfil çiçeği balla karıştırılıp yenirse iktidarsızlığa iyi gelir. Karanfil çiçekleri kaynatılıp elde edilen şurup ateşli hastaları terletmek ve ateş düşürmek için kullanılır. Ayrıca, balgam söktürücü ve öksürük kesicidir. Karanfil kökü haynatılıp içilirse ishali keser, mide ve bağırsak bozukluklarını giderir

KARANFİLİN FAYDALARI:
*Antiseptiktir; Mikropları öldürür.
*Diş ağrılarını kesmeye yardımcı olur. Ağrı kesici ve mikrop öldürücü özelliği nedeniyle özellikle dişhekimliğinde faydalıdır.
*Ağız kokusunu giderir. Bu nedenle sarımsak, soğan ve sigara kokularını bastırmakta etkilidir.
*Gaz söktürücüdür.
*Uyarıcıdır. Bedeni ve zihni yorgunluğu giderir.
*Kalbi ve hafızayı kuvvetlendirir.
*Bağışıklık sistemini güçlendirir.
*Baharat olarak iştah açar.
*Hazmı kolaylaştırır.
*Mideye ve göğse kuvvet verir.
*Karanfil çiçekleri balgam söktürücüdür. Öksürüğü keser.
*Cinsel isteği arttırır.
*Mide bulantısını ve kusmayı önler,
*ateşi düşürür.
*İshali keser.

Karabiberin faydaları

Hindistan, Brezilya, Singapur, Malezya, endonozya ve Vietnamda yetiştiriliyor. Adana ciarında deneme üretimleri yapıldı, fakat başarılı sonuç alınamadı. Ülkemizin iklimi Karabiber yetiştirilmesini müsait değil. Karabiberin, Salvak, Malabar ve Beyaz Karabiber olmak üzere üç çeşidi var. Bunlardan Salavak, biraz çekildiği zaman esmer, Malabar açık giri ve Beyaz Karabiber ise süt beyazı renginde oluyor.
Yaprakları yürek biçiminde ve damarlıdır.
Çiçekleri sarkıktır.
Meyveleri küçük, toparlak ve sapsızdır.
Karabiber, başta kebap ve köfteler olmak üzere, birçok yemekte kullanılıyor. Karabiberin ülkemizdeki yıllık tüketimi 3 bin ton civarında.

FAYDALARI:
Özellikle sindirim sisteminin sağlıklı ve düzenli çalışmasına yardımcı olarak hazmı kolaylaştırır.
-Mideyi ısıtır.
-İştah açar.
-Hazmı kolaylaştırır.
-Mide ve bağırsaklardaki mikropları öldürür.
-Gaz söktürür ve gaz birikmesine engel olur.
-Şeker hastalığının ilerlemesini durdurur.
-İdrar söktürür.
-Enerji verir.
-Sinirleri kuvvetlendirir.
-Yiyeceklerde baharat olarak kullanılır.
- Damar sertliği, yüksek tansiyon, egzama, üremi, bağırsak iltihabı ve romatizmadan şikayet edenler, mümkün olduğu kadar az kullanmalıdırlar.
Karabiber toz halinde yemeklerde baharat olarak yemeğe lezzet ve koku katmak ve iştah açmak için kullanılır.

KULLANIMI:
Karabiber toz halinde yemeklerde baharat olarak yemeğe lezzet ve koku katmak ve iştah açmak için kullanılır. Ayrıca, bal ve soğan ile birlikte macun yapılıp saç dökülen yere sürülerek saç dökülmesine karşı kullanılabilir.

kapari faydaları

ANIMI:
Kısa boylu bir yer bitkisinin çiçekleridir.Yarım nohut büyüklüğünde yeşil renktedir.Akdeniz ülkelerinde ilk çağlardan bu yana gıda ve tedavi amaçlı kullanılan kapari bitkisinden günümüzde boya ve kozmetik sanayisin de yararlanılmakta.
Kaparinin bezelye büyüklüğündeki tomurcuklarının protein, vitamin, mineraller, rutin ve hardal yağı glikosidi yönünden oldukça zengin olması, onu doyurucu bir besin haline getiriyor
YETİŞTİĞİ YERLER VE İÇERDİĞİ VİTAMİNLER
Kapari, Türkiye’de en çok Çorum’un Osmancık ilçesinde tanınırken, Muğla ve yöresinde de doğal ortamda yetişiyor. Bol miktarda A ve E vitamini içeren kapari, zengin enerji kaynağı. Yapılan bir çalışmada 100 gram çiçek tomurcuğunda kuru madde olarak; 67 miligram fosfor, 9 miligram demir, 24 miligram protein, 12 miligram selüloz ve 2 miligram lipid tespit edilmiş. Gıda, kozmetik ve ilaç sanayilerinde kullanılan kapari, çok yıllık derin köklü ve yayılıcı özelliği ile iyi bir erozyon kontrol bitkisi olurken, yangına dayanıklılığı ile dikkat çekiyor.
KULLANILDIĞI YERLER:
Sığır ve koyun haşlamalarında,bazı salatalarda ve bazı tava balıklarında kullanılır.Yiyeceklere tat vermek amacıyla kullanılır.Yiyeceklere kıyılarak ilave edilir.
KAPARİNİN FAYDALARI:
1.Ağrı kesici
2.Kabızlık giderici
3.İdrar söktürücü
4.Balgam söktürücü
5.Solucan düşürücü
6.Cinsel Gücü Artırıcı
7.Romatizma
8.Felç
9.İskorbit hastalığı
10.Kan bozuklukları
11.Gut hastalığına
12.Antitümör
13.Hemoroid
14.Dalak büyümesi
15.Kalça rahatsızlıkları
16.Adet düzenleyici ve sancıları
17.Diş ağrıları
18.Karaciğer fonksiyonlarını düzenleyici

kakule faydaları

TANIMI:
>Sıcak bölgelerde yetişen,zencefilgillerden bir bitkinin tohumlarıdır.Bu tohumlar mercimekten küçük ve beyazımtraktır.Hoş ve keskin bir kokuya sahiptir.Orta Amerika’da yaygın olarak yetiştirilir.Kokusunu çok çabuk kaybettiğinden tohumlar kullanılmadan hemen önce öğütülmelidir. >Meyvesi 1-2 cm boyunda bir kapsüldür.
>İçinde birbiri üzerine oturan siyah, prizmatik tohumları vardır.
>Meyveler tamamen olgunlaşmadan toplanır.
>İçeriğinde sineol, terpineol ve asetat vardır.

KULLANIM AMACI:
Yiyeceklere koku ve tad vermek amacıyla ilave edilir.İştah açmak ve sindirim bozukluklarını gidermek için tıpta da kullanılır.

KAKULE'NİN FAYDALARI KULLANIŞI:
>Kokusu ve tadı çok keskindir. Dizanteriyi tedavi eder.
>Bol idrar söktürür.
>Mideyi çalıştırır, gaz söktürür.
>Mide gazı dolayısı ile meydana gelen kalp rahatsızlığını önler.
>Mide bozukluğu sonucu meydana gelen Migreni geçirir.
>Akciğerler için antiseptiktir. Bronşite çok fayda verir.
>Tükürük akışını hızlandırır.
Bu etkileri sağlamak üzere piyasada satılan kakule tohumları
alınır, 1 bardak kaynar suya o anda ezilen 1 tatlı kaşığı
dolusu kakule tohumu konur. 10-15 dakika süreyle
demlendirilerek elde edilen infüzyon, günde üç kez birer bardak
içilir. Eğer iştah açıcı ya da gaz söktürücü etkisinden
yararlanılacaksa, bu infüzyon yemeklerden yarım saat önce
alınmalıdır.

Hindistan cevizi

TANIMI: Anavatanı Fas olan yaprağını dökmeyen bir ağacın olgunlaşmış kuru tohumlarıdır.Bizde küçük Hindistan cevizi olarak bilinir..Fındıkla ceviz arası büyüklüğündeki baharat rendelerek toz halinde kullanılır..

KULLANILDIĞI YERLER:
Çorbaların,çeşitli sosların,özellikle graten edilen yiyeceklerin,kroketlerin,et,dolma ve sarmaların lezzetlendirilmesinde kullanılır,yiyeceklere tat ve koku vermek amacıyla kullanılır.Rendelenerek toz haline getirilip kullanılır.Fazlası beyin ve sinir sistemini olumsuz etkilediğinden yemeklerde çok az kullanılması önerilir

VİTAMİNİ:
Kurutulmuş hindistan cevizinin enerji değerleri oldukça yüksektir. Her 100 gram Hindistan Cevizi 662 kalori içerir. Tek bir hindistan cevizinin suyu vücudun günlük beslenmesi için gerekli olan C vitaminini yeterli bir oranda karşılar. Ayrıca, B grubu vitaminlerinide içerir. (Niasin, pantotenik asit, biotin, riboflavin, folik asit, tiamin, pyridoxin).
Suyu ayrıca sodyum, potasyum, kalsiyum, magnezyum, demir, bakır, fosfor, sülfür ve klorda içerir. Olgunlaşmış kuru bir hindistan, cevizi midedeki fazla asit problemlerinin tedavisinde de etkilidir ve hastada rahatlama sağlar.
C vitamini, A ve B vitamininin tüm türlerini içermektedir. Bu vitaminlerin haricinde Mango'da bol miktarda Beta Karotende bulunmaktadır. Beta karoten Cildin güzelleşmesini, çeşitli enfeksiyonların tedavisini vede gece görme zorluklarına karşı bağışıklık sistemini güçlendirir. Bunun yanında Mango potasyum, lif ve kuvvetli bir anti-oksidan deposudur.

HİNDİSTAN CEVİZİNİN FAYDALARI :
* Reflü hastalığına iyi gelir.
* İdrar söktürücü bir besin olan Hindistan cevizi kabızlığı gidermekte faydalıdır.
* Böbrek taşlarını ve kumunu düşürmeye yardımcı olur.
* Mide ağrılarını hafifletir.
* Balgamı keser.
* Ağız kokusunu giderir.
* Felce ve titremeye iyi gelir.
* Şekerle birlikte yenirse hem vücuda fazla ağırlık vermez hem de cinsel gücü arttırır.
* Hindistan Cevizi çok besleyici, güçlendirici ve şişmanlatıcı bir besindir.

Haş haş faydaları

HAŞHAŞ
Familyası:Papaveraceaeİlmi
Adı:Semen papaverisFransızcaPavot (graine)İngilizcePoppy (seed)AlmancaMohn (korn) Bitkinin kullanılan kısımları ham meyvelerinin çizilmesi ile elde edilen afyon, kurutulmuş ham meyveler, yapraklar, tohumları ve tohumlarından elde edilen yağıdır. Bilhassa haricen kullanılan bazı merhemlerin bileşimine girer ve ağrı dindiricidir. Bileşiminde toplanma zamanına göre değişen afyon alkaloitleri vardır. Harici ağrı dindirici olarak, özellikle diş hekimliğinde kullanılır. Tohumlarının yağı ise, tohumları soğukta tazyik edilmesi suretiyle elde edilen yağdır. Soğukta elde edilen yağın bileşiminde asitler az, sıcakta elde edilen yağın ise asitleri fazladır. Soğukta elde edilen yağ, bazı merhemlerin bileşimine girer. Sıcakta elde edilen yağ, yemek yağı ve sanayide sabun yapımında kullanılır. İçerdiği zehirli maddeli dolayısıyla, hekim kontrolü ve tavsiyesi olmadan kesinlikle kullanılmamalıdır.

FAYDALARI:Özellikle Yağı: Ağrı kesici, yumuşatıcı, solunum cihazını olumlu etkiler. Laksatiftir ve balıkyağı yerine kullanılır.Sağlık Açısından Yağı: Mesane iltihabında, raşitizmde, sıraca hastalığında ve kabızlıkta kullanılır.

ZARARLARI:Olgun tohumlarda zararlı madde bulunmaz. Ülkemizde 30'a yakın "papaver" türü bulunur. Bu türlerin genç meyvaları, örneğin, adam haşhaşı, doğu haşhaşı ve yabani haşhaş halk tarafından çiğ olarak yenir.Fazla yenirse baş dönmesi ve kusma yapabilir.
Haşhaş Tohumu..

TANIMI:
Haşhaş bitkisinin parlak renkli,çiçekler açan,kurşuni renkteki tohumlarıdır.Vatanı Hollanda ve Türkiye’dir.

KULLANILDIĞI YERLER:Küçük,yuvarlak ekmek,bisküvi,kekler ve erişte gibi hamur işlerinin hazırlanmasında ve bazı salatalarda kullanılır.Yiyeceğe tat ve koku vermek,çeşniyi artırmak,görünüşü amacıyla kullanılır.
Yiyeceklerin üzerine serpilebildiği gibi,yağ ile ezilerek krema haline geirilen karışım hamur işlerinin hazırlanmasında içine sürülerek kullanılır..

Hardalın faydaları

Turpgillerden bir çeşit bitkidir.
# Vatanı Akdeniz bölgesidir.
# Sarı veya beyaz çiçeklidir.
# Tohumlarında eterik yağ vardır.
# İki çeşidi vardır.
# Siyah hardal: Çiçekleri sarı, meyvesi dört köşeli, kısa ve sivridir.
# Hekimlikte; göğüs hastalıklarında kullanıllır.
# Beyaz hardal : Soluk kırmızı veya beyaz çiçeklidir.
# Taneleri, siyah hardalınkinden daha büyüktür.
# Hekimlikte; daha ziyade siyah hardal tohumu kullanılır.
# Tesirli maddesi "potasium mironat" ve "sinigrin"dir.
# Hardal ruhu : Ilık suya, dövülmüş hardal tohumu konularak elde edilir.
# Çok tahriş edici bir maddedir.
# Deriyi kızartır ve yakar.Lapa şeklinde deri üzerine vurulduğunda o kısma kan çeker.
Romatizma ve terden tutulan kısımlara çok iyi gelir.’
Hardal kağıdı : Hardal tozunun, kauçuk mahlülü aracılığıyla kağıda yapıştırılması suretiyle elde edilir.
# Bu kağıt ılık su ile ıslatılıp, hardallı tarafı cilde tatbik edilir.


FAYDALARI
Hardal Tohumu hazmı kolaylaştırır ve kabızlığı önler. Göğüs hastalıklarında faydalıdır. Göğsü yumuşatır, öksürüğü keser, bronşit ve zatürree şikâyetlerini azaltır. Beyne ve karaciğer gibi iç organlara kan toplanmasında kanı cilde toplamak ve ağrı kesmek için faydalıdır. Kusturucu özelliği ile zehirlenmelerde kullanılabilir.

KULLANIŞI:
Hardal Tohumu ve tohumunun öğütülmüş hali baharat olarak kullanılır. Haricen lapa yapılarak ya da banyo suyuna katılarak kullanılır. Haricen kullanımında Romatizmaya iyi gelir. Tahriş edici bir madde olduğu için deride uzun süre bekletmemek gerekir. Hardal tohumu un haline getirilip tarçın ile karıştırılırsa iştah açar. Hardal tozu buruna çekilirse burun tıkanıklığını giderir.
Hardal banyosu : Temiz bir tülbentin içine 150 - 500 gram hardal tozu konur.
# Çıkın yapıldıktan sonra banyo suyuna konur.
# Hardal kağıdı, keten tohumu lapası veya hardal banyosu 10-15 dakikadan fazla tatbik edilmemelidir.

Çörek otunun faydaları

İnsan vücudu, doymamış yağ asitlerini üretemediği için, dışarıdan almaya mecburdur. Bir gram çörek otu yağı, bu açıdan günlük ihtiyacımızı karşılamaktadır.

FAYDALARI NELERDİR
-*Vücuda kuvvet ve zindelik verir; bal ile macun yapıp yenebilir. Kan yapıcıdır; her sabah kuru üzümle beraber yenmeli.
*Çocukların gaz ve sancılarında; bir miktar çörekotu tohumu, bir tane hindistan ceviziyle de dövülür ve tülbente konup, çocuğun ağzına tutularak emzirilir.
*Kadınların hayzını söktürür. Anne sütünü artırır; balla yenmeye devam edilmelidir. Unutkanlığa faydalıdır, balla macun yapılıp yenmeli.
*Mide ve bağırsaktaki gazları söker, hazmı kolaylaştırır, iştah açar; ekmek ve keklere katılırsa da şişlik yapmaz.
*Böbrekteki kum ve taşları döker; şerbeti içilir veya 4 bardak suya 3 çorba kaşığı çörek otu dövülerek konur, üzerine 1 çay kaşığı sözme bal konur. Kaynatılıp süzülür. Günde üç kere 1′er çay bardağı içilir.
*Felç ve kazıklı hummaya (tetanoz) faydalıdır; çörek otu yağı burundan faydalıdır.
*Öksürük, balgam, nefes darlığı ve romatizmaya faydalıdır; balla karıştırılıp yenir veya macun yapılır. Grip ve nezleye, baş ağrısına; yağı burundan damlatılır veya çörek otu bir müddet sirke içinde bekletildikten sonra alınarak toz haline getirilir, enfiye gibi burna çekilir veya tohumları kavrulur, tütsüsü burna çekilir.
*Kulak için, sonradan meydana gelen üşütme, rüzgâr alma, iltihap tıkanıklıklarında; çörek otu yağı kulağa damlatılır.
*Diş ağrısı ve diş iltihaplanmalarında kullanılır; çörek otu sirke ile kaynatılıp ağızda gargara yapılır.
*Bağırsak ve karındaki kurt, parazit ve solucanları öldürür; sirke ile kaynatılıp aç karnına içilir.
*Basura faydalıdır; sirke ile kaynatılıp basura sürülürse veya yakılır elde edilen külü içilir veya acı kavun suyu ile merhem yapılır sürülürse faydası görülür.
*Vücudun muhtelif yerlerinde sızısı olanlar; sabunlu sıcak su ile yıkanır, çörek otu kavrularak dövülür ve yıllanmış zeytin yağı içine konur. Bu yağ sızılı kimsenin tepesinden ayağına kadar sürülür, hasta giydirilir. Soğuk rüzgâr değmeden yatağa yatırılır, iyice terletilir. Hasta terledikten sonra sızılar geçer ve vücut ipek gibi olur.
*Sivilce, uyuz, egzama gibi cilt hastalıklarına faydalıdır; çörek otu sirke ile kaynatılıp sürülür.
*Saçları besler, kepeği önler; çörek otu yağı saçlara sürülür.
*Çörek otu tütsüsü haşereleri öldürür.
*Yorgunluk halini giderip zindelik verir.

ÇÖREK OTU NASIL KULLANILIR?
Kurutulan tohumları baharat olarak, suda kaynatılarak veya yağı çıkarılarak kullanılır. Güzel kokulu olduğundan baharat olarak kullanımı yaygındır. Çörek otunun tohumlarından elde edilen çörek otu yağı saç dökülmesi ve kepeğe karşı etkilidir. Sirke ile kaynatılıp gargara yapılırsa diş ağrılarını hafifletir. Suyu ile sivilcelere pansuman yapılırsa faydası görülür.

VİTAMİNLERİ
Çörek otundaki B1, B2 ve B6 vitaminleri, birçok enzimlerin üretiminde önem taşır. Zira bunlar, savunma ablukalarını yok eder ve boyun altı bezini; dolayısı ile savunma sistemini güçlendirir. Folasidi vitamini ise, kalp ve tansiyon hastalıklarının riskini azaltır. Bunun yanısıra hücre yenilenmesinde de lüzumlûdur.
Beta karotin, A, E ve C vitamini, selen gibi antioksitler vücudun savunma sistemini güçlendirir. Selen, vücudun zehirli maddeleri atmasında yardımcı olur.

Anasonun faydaları

LATİNCE İSMİ: Pimpinella anisum
YÖRESEL İSİMLRİ: Enison, nanahan

TANIMI:
Maydanozgillerden bin bitkinin küçük tohumlarıdır.Yurdumuzda Akdeniz bölgesinde,Rusya’da ve Akdeniz ülkelerinde çok yetişir.Anasonun tohumları çok küçük,yeşilimtrak tatlı ve baharatlıdır.

BİTKİ ÖZELLİKLERİ: Küçük beyaz çiçekli, 30-60cm yükseklikte, tüylü, bir yıllık bir kültür bitkisidir. Doğada aramamak gerekir.

KULLANILDIĞI YERLER:
Bazı tatlı ve tuzlu hamur işlerinin üzerine ekilerek kullanılır.Tıpta da,sindirim bozukluklarına ve barsak gazının giderilmesinde kullanılır.
Koku vermek ve çeşniyi arttırmak amacıyla yiyecek ve içeceklere ilave edilir.Hamur işlerine pişmeden önce serpilir.İçeceklerin hazırlanması sırasında kullanılır..

BİLEŞİMİ: Herkesin tanıdığı, hoş, aromatik bir kokusu vardır. Genelde %2-4 oranında değişen uçucu yağdan kaynaklanır bu koku. Anethol, uçucu yağın ana maddesidir. Ayrıca şeker ve albümin de içerir.

TOPLANMASI ve HAZIRLANMASI: Bir kültür bitkisi olan anasonun doğada aranmasına gerek yoktur. Baharatçılardan satın alınabilir.

KULLANIM ŞEKİLLERİ: Anason öncelikle gaz söktürücü, mideyi güçlendirici ve öksürüğü yatıştırıcı olarak kullanılmalıdır. Sürekli hıçkırıklarda bir bardak anason çayı denenebilir. İştah açıcı, mideyi rahatlatıcı, yatıştırıcı ve sindirimi kolaylaştırıcı olarak kullanılabilir. Uykusuzluğa karşı da denenebilir. Bebeklere ve küçük çocuklara gaz sıkıntılarında ve öksürüklerde anason çayı içirilmelidir. Tadı ve kokusu hoş olmayan bitki çaylarına veya bitkisel kaynaklı ilaçlara aroma katkısı olarak da kullanılabilir. Anason çayı, yeterli olmayan anne sütünü arttırır.Başlangıçta, mide şişkinliğine ve gazına karşı anasonun yararlarından söz edilmişti. Evet, anason bu alanda oldukça rahatlatıcıdır, ama frenk kimyonu ondan da etkilidir. Öksürük tedavisinde de, anasondan önce rezene gelir. Belki anason etkinlik açısından bu iki bitkinin gerisinde kalabilir, ama onun öne çıkan özelliği de, tadının çok iyi olmasıdır. Bu nedenle, yetişkinler ve çocuklar için mide şişkinliği ve gazına karşı hazırlanacak çaylarda, bu üç bitkinin eşit oranda karıştırılarak kullanılması çok daha yararlı olacaktır.
Anason çayı: Havanda hafifçe ezilmiş 1-2 çay kaşığı dolusu anason, 1 bardak kaynar suyla haşlanır ve demlenmesi için 8-10 dakika beklendikten sonra süzülür. Öksürüğe karşı, günde 2-4 bardak çay, bal ile tatlandırılarak içilir. Mide şişkinliğine karşı yine günde 2-3 bardak çay, tatlandırılmadan içilmelidir. Anasonun havanda hafifçe ezme işlemi, her çay demlenmesinde taze olarak yapılmalıdır.

ANASONUN FAYDALARI:
*Anason hazmı kolaylaştırır.
*İştahsızlığı ve yemeklere karşı duyulan tiksintiyi giderir. *Mide ve bağırsak gazlarını söktürür.
*İdrarı artırır.
*Kusmaları ve ishali keser.
*Aybaşı kanamalarının düzenli olmasını sağlar. Ancak, aybaşı kanamaları ve hamilelik döneminde kullanılmaz.
*Anne sütünü artırır.
*Sinirleri yatıştırır.
*Migren ağrılarını keser.
*Beyin yorgunluğunu giderir.
*Uyku verir.
*Kalbi kuvvetlendirir.
*Kan dolaşımının düzenli olmasını sağlar.
*Cinsel arzuları kamçılar.
*Astım, nefes darlığı ve bronşitte görülen şikayetleri giderir. *Öksürüğü keser.
*Yaşlılarda meme sarkmasını önler.

YAN ETKİLERİ: Çok ender olmakla birlikte, solunum yolları veya sindirim organları alerjisi görülebilir. Bu durumda çay kullanımını kesmek gerekir.Fazla miktarda kullanıldığı zaman uyuşukluk verir. Başka hiçbir yan etkisi yoktur.

Baharatlar ve faydaları

Baharatlar 7 ana grupta incelenir:

1. Köklerinden faydalanılanlar : Kara turp, kırmızı turp gibi.
2. Gövdelerinden faydalanılanlar : Zencefil, tarçın gibi.
3. Yapraklarından faydalanılanlar : Nane, kekik, merzengüş, maydanoz, defne gibi.
4. Soğan yapısında olanlar : Mutfak soğanı, sarmısak gibi.
5. Çiçeklerinden faydalanılanlar : Karanfil gibi.
6. Meyvelerinden faydalanılanlar : Kimyon, anason, karabiber, kırmızı biber, vanilya gibi.
7. Tohumlarından faydalanılanlar : Hardal, küçük Hindistan cevizi gibi.

mevsim meyveleri ve faydaları

Peygamber meyvesi hurma, artık şerbet halinde
Hurma hem Türkiye'de hem de Ortadoğu ülkelerinde çok tüketilen bir meyve. Tatlısı, çikolatası, lokumu, pekmezi vb. yapılmış. Ama bugüne kadar kimsenin aklına şerbetini yapmak gelmemiş. Süleymaniye Camii'nin arka sokaklarında küçük bir dükkânda hurmanın her çeşidini satan Muhammed Yinitbaş, uzun çalışmalar sonucunda şerbetlere bir yenisini daha ekledi.
Peygamber meyvesi hurma, artık sofralarınıza şerbet olarak misafir olacak. Muhammed usta, henüz hurma şerbetinin tarifini vermiyor; çünkü patent sürecini tamamlamamış. Tatmak istiyorsanız yolunuzu Süleymaniye taraflarına çevirin ve Mimar Sinan Caddesi'ndeki Hurma Cafe'ye uğrayın.

Dyt. Yeşim Çelik'ten mevsim meyvelerinin yararları

Böğürtlen şurubu: Böğürtlen, kanser hücrelerini engeller. İftardan yaklaşık 1 saat sonra içilen 1 bardak böğürtlen suyu, kan şekerinin dengelenmesini sağlar. Uyku ve yorgunluk halinin ortadan kaldırılmasına yardımcı olur.

Kızılcık suyu: Portakala oranla C vitamini içeriği çok daha yüksek olan kızılcığın antioksidan özelliği oldukça yüksek. Bu da kansere karşı yüksek oranda koruyuculuk sağlıyor. İçerdiği C vitaminine bağlı olarak vücut direncini arttırarak kişide zindelik sağlar.

Yaban mersini: Cilde iyi gelir, kansere karşı koruyucu görevi görür. Dinç ve zinde hissetmemizi sağlar.

Hurma suyu: Hurmanın yararları saymakla bitmez. Hurmada bulunan fosfor, beynin ihtiyaçlarını karşılar. Yorgunluğa iyi gelir, hurma enerji kaynağıdır. Hurmanın etkili olduğu bir diğer alan sinir sistemimizdir. Dinlendirici bir özelliği vardır. Eğer hurmayı yemekte problem yaşanırsa bir avuç hurma parçalanarak bir bardak suya konur birkaç saat sonra süzülür ve ısıtarak günde iki defa içilebilir.

Keçiboynuzu: Keçiboynuzu, afrodizyak etkiden tutun da kansızlığa kadar pek çok hastalığa iyi gelir. Kansızlık problemi olan kişilerde oluşabilecek yorgunluk, halsizlik, isteksizlik hissini ortadan kaldırmaya yardımcıdır.

Ahudude şerbeti

Ahududu şerbeti, vücudun direncini artırıyor
Ahududu, vücut direncini artıran bir meyve. Orucun etkisiyle kaybettiğimiz direnci geri yüklüyor.

Malzemeler:
@ 1,5 kg şeker,
@ 1 kg ahududu,
@ 30 gr limon tuzu.

Yapılışı:

Ahududuyu temizleyin, sonra bol suda zedelemeden yıkayın.
Süzün.
Toz şekerle ovalaya ovalaya yoğurun ve şekerin tamamen erimesi için 12 saat kadar bekletin.
Sonra ince delikli bir süzgeçten geçirin ve sıkarak süzün.
Süzgeçte kalan posaya yarım su bardağı su koyun, tekrar yoğurup sıkın ve süzün.
Elde ettiğiniz şerbete 30 gr limon tuzu katıp eritin.
Süzgeçten geçirin ve bir şişeye doldurup serin bir yerde muhafaza edin.
Bir su bardağına iki parmak şerbet koyun, üzerini suyla tamamlayıp karıştırdıktan sonra servis yapın

Kızılcık şerbeti

Uykusuzluğun çaresi kızılcık şerbeti
Kızılcık şerbeti, uzmanlara göre uykusuzluğa iyi geliyor. Mideye kuvvet veriyor ve vücut direncini artırıyor.

Malzemeler:
@ Yarım kilo kızılcık,
@ 2 su bardağı toz şeker,
@ 2 litre su,
@ 1 adet çubuk tarçın,
@ 3 karanfil tanesi.

Yapılışı:
Kızılcıkları küçük yeşil saplarından ayırın ve yıkayın.
2 litre suyu kaynatın ve içine tüm malzemeleri ekleyip şeker eriyene kadar karıştırın.
Arada karıştırarak şerbet kırmızı rengini alana kadar yaklaşık 25 dakika orta ateşte kaynatın.
İçine tarçın ya da karanfil atabilirsiniz.

Böğürtlen şerbeti

Böğürtlen şerbeti, vücudu elektrik süpürgesi gibi temizliyor
Böğürtlen, Türk mutfağında şerbeti yapılan meyvelerin başında geliyor. Bol miktarda C vitamini içeren bu meyve, beslenme uzmanı ve diyetisyen Gizem Keservuran'a göre vücutta adeta elektrik süpürgesi görevi görüyor.

Malzemeler:
@ 500 gr böğürtlen,
@ 2 su bardağı toz şeker,
@ yarım su bardağı su.

Yapılışı:

Yıkayıp süzdüğünüz böğürtlenleri şekerle birlikte 1-2 dakika blender'dan geçirin.
Sürahiye boşaltıp su ilave ederek buzdolabında bekletin.
Bol buz ve böğürtlen taneleriyle süsleyebilirsiniz.
(resimler internetten alıntıdır)

Gül şerbeti

Sofraların mistik kokusu gül şerbeti 
Gül şerbeti, hazmı kolaylaştırıyor ve mideyi hafifletiyor.


Malzemeler:
@ 100 gr gül yaprağı, (hakiki kokulu gül)
@ 25 ml limon suyu,
@ 150 gr şeker,
@ 1 lt su.
Yapılışı:
Gül yapraklarını bir tabağa koyun.
Limon suyunu üzerine döktükten sonra parmaklarınız al al oluncaya kadar ezin.
Ezdiğiniz yaprakları yarım saat dinlendirin.
Şekeri ve suyu kaynatın, sonra soğuyan şerbeti güllerin üzerine döküp 10-12 saat dinlendirin. Bir tülbentten süzün.

Demirhindi şerbeti

Babamın çok sevdiği ve anneme sık sık yaptırdığı bir şerbettir bu.
 
Malzemeler

@ 50 gr demirhindi
@ 4 bardak su (1lt)
@ 1 bardak şeker


yapılışı
Suyla birlikte demirhindileri bir çelik tencere ya da cam kavanoza koyun, 
7 - 8 saat bekletin. 
Şekeri de ekleyip çelik tencerede 10 - 15 dk kaynatın, 
cam kavanoza tülbentten süzün ve buzdolabında soğutup servis yapın

Toplantı gurubum kızıma hoşgeldin'e geldiler


 Bizim sitede hepsi birbirinden tatlı, iyi ve güzel arkadaşlarım var 2 haftada bir çarşamba günleri toplanırız yeriz içeriz, okuruz, hoş sohbet herşey mükemmel olur ben tatlı mazeretimden dolayı 2-3 aydır katılamıyordum geçen organizatörümüz Meral abla arayıp bana gelmek istediklerini söylediğinde çok sevindim fakat "bir şartla" dedi "biz her birimiz bi çeşit yapıp getireceğiz sen sadece  çay yapacaksın" bende kabul ettim ve dün bu güzel insanarı evimde zevkle ağırladım. İşte buda onların getirdiği pastalarla donatılan masamız. :)
 İşte pastacıklarımızında sizler için resmini çekip teker teker tariflerini aldım ..



Komşum Canan yıldırım kaya ablamdan incirli muhallebi tatlısı


 Malzemeler:
Kek için
@ 3 yumurta
@ 1 su bardağı şeker
@ 7 incir
@ 2 elma
@ 1 su bardağı ceviz
@ 1 su bardağı un
@ 1 kabartma tozu
@ Azar azar zencefil ve tarçın

Keki ıslatmak için
@ 1 su bardağı kahveli süt

Muhallebisi için
@ 1 litre süt
@ 2 yemek kaşığı nişasta
@ 3 yemek kaşığı un
@ 1 su bardağı şeker

@ Damla sakızı

Kekin yapılışı
Yumurtayla şekeri çırpıyruz
incirleri haşlayıp küçük küçük doğruyoruz
Elmaları rendeliyoruz
Cevizi küçültüm ekliyoruz
Unu ve kabatma tozunu katıyoruz
Zencefil ve tarcın ekiyor karıştırıp uzun büyük borcamda orta hararetli fırında pişiriyoruz.
Piştikten sonra kekimizi 1 bardak kahveli sütle ıslatıyoruz ve dinlenmesi için kenara alıyoruz.

Muhallebi yapılışı
Tenceremize nişasta un ve şekeri koyuyoruz
üzerine sütü azar azar ilave edip karıştırıyoruz topakları eritince ocağa alıp muhallebi yapıyoruz
soğuyana kadar çırpıyor kekimizin üzerine döküyoruz...
Sonuç ortada:)Afiyet olsun

Malatya yöresine has Şerife evrenkaya ablamın yaptığı Ispanaklı yoğurtlu köfte

 Malzemeler
@ 600gr. Ispanak irice kesilmiş
@ 4 Su bardağı sarımsaklı yoğurt

Köftesi için:
@ 1 Su bardağı ince bulgur
@ Yarım çay bardağı un
@ 1 Su bardağı sıcak su

Yapılışı
İnce bulguru bir su bardağı suyla karıştırıp, üzerine bir tepsi kapatın.
Bulgur suyunu çekince, içine unu ve tuzu ekleyin su yardımıyla  yoğurun
Köfte hamurundan misket büyüklüğünde toplar yapın.
Bir tencereye su doldurup, iri kestiğiniz ıspanakları koyup biraz pişirin (4-5 dakika)
Yaptığımız köfteleri ıspanaklara karıştırıp köfteler pişene kadar kısık ateşte tutun
Köfte ve ıspanakları süzüp sarımsaklı yoğurda karıştırın.
Afiyet olsun

Yeni tanıştığım şirinmi şirin Halimeciğimin patatesli böreği
  Malzemeler
@ 6-7 adet patates
@ 2 adet soğan
@ 5 yufka
@ 2 yumurta
@ 4-5 yemek kaşığı sıvı yağ
@ 1 bardağa yakın yoğurt
@ tuz, karabiber, pulbiber

Yapılışı
Patatesleri  haşlayıp eziyoruz
Tavaya yağı ve soğanları ekliyor biraz kavuruyoruz patates ve baharatları ekleyip ocağı kapatıyoruz
Yufkayı yayıyor çırptığımız yumurtayı yoğurtla karıştırıp yufkanın üzerine döküyoruz patates harcımızdan koyup iki uçlarından rulo yaparak yufkayı sarıyoruz yağlanmış fırın tepsisine yuvarlak olarak diziyoruz.
üzerine susam döküp kızarana kadar pişiriyoruz..
Afiyet olsun

Canım arkadaşım Begüm öztürk ün mayalı ları
 Malzemeler
@ 2,5 su bardağı süt
@ 1 su bardağı sıvı yağ
@ Yarım çay bardağı şeker
@ 1 kaşık tuz
@ 1 paket yaş maya
@ peynir
@ haşhaş (haşhaşı inceltmek için biraz şekerli su)
@ Aldığı kadar un
@ 1 yumurta

Yapılışı
Hamur malzemelerinin hepsini karıştırıyoruz yoğurup yumuşak bir hamur elde ediyoruz. Dinlenmesi için bir kenarda bırakıyoruz.
Peyniri ezip hazırlıyor haşhaşı şerbetle inceltiyoruz
hamurumuzdan küçük parça alıp elimizde açıp peynirli harcımızı koyup puaça şekli veriyoruz.
haşhaşlı için hamurumuzdan orta büyüklükde bi parça alıp büyükce açıyoruz haşhaş dan üzerine sürüp rulo yapıyoruz iki parmak kalınlığında kesiyoruz
yağlı tepsiye diziyor yumurtasını üzerine sürüp çörek otu serpip fırını çalıştırmadan mayalandırıyoruz
orta hararetli fırında pişiriyoruz...
Afiyet olsun..

Kıpır kıpır canım  Meral tanrıyar ablamın muuhteşem bulgur köftesi



 Malzemeler
@ Yarım kilo bulgur
@ 2 soğan
@ 4 diş sarımsak
@ yarım demet maydanoz
@ 1 limon
@ 1 dolu yemek kaşığı biber salçası
@ 1 dolu yemek kaşığı domates salçası
@ 2 yemek kaşığı isot
@ 1 yemek kaşığı nane
@ 1 yemek kaşığı pul biber
@ yarım yemek kaşığı kekik
@ 1 er çay kaşığına yakın kimyon,karabiber, kişniş, köri, zerdeçal, zencefil
@ yarım çay kaşığı tarçın
@ 1 yemek kaşığı nar ekşisi
@ 1 yemek kaşığı pekmez
@ 1 yemek kaşığı yoğurt ( varsa kaymak kısmı)

 Yapılışı
 Bulguru önceden kaynatılıp ılıtılmış suda ıslatalım (su soğuk deil ama soğuğa yakın olacak)
soğanı, sarımsağı, maydonozu blendırdan geçirip bulgura ilave edelim
1 limonu kabuklarıyla 4 e bölelim bulgura ekleyelim
bu halilyle bulguru 20 dakika yoğuralım.
Yoğurt, pekmez ve nar ekşisi hariç salçalarımızı ve baharatlarımızı ekleyip 20 dakika daka yoğuralım son olarak yoğurt, pekmek ve nar ekşisinide katım 2-3 dakika yoğurup şekil verelim...
Afiyet olsun
                    
Sevgili Sevinç Aydoğdu ablamın mini mini şekerpareleri

 Malzemeler
@ 1 yumuşak margarin
@ 2 yumurta birinin sarısı dışına
@ yarım su bardağı irmik
@ 3,5 su bardağı un
@ 1 kabartma tozu

Şerbeti için
@ 3,5 su bardağı şeker
@ 4 su bardağı su

Yapılışı
 Yumurtayla irmiği çırp
Margarini unu kabartma tozunu ekle yoğurup şekil ver
Yumurta sarısını üzerlerine sür pişir.
hamur pişerken su ile şekeri koy kaynat.
Şekerpareleri fırından çıkardıkdan 10 dk sonra ılık olan şerbeti dök.
Afiyet olsun

Canım komşum Canan yıldız ablamın mis gibi kokan yaprak sarmaları

 Malzemeler
@ yarim kilo taze asma yapragi
@ 3 cay bardagi bulgur
@ 1 tane sogan
@ 1 cay bardagi zeytinyag
@ 1 yemek kasigi salca
@ yarım demet maydanoz 
@ yarım demet dereotu
@ tuz,karabiber,pulbiber

 Sosu için
@ 1 soğan
@ 2-3 kaşık yağ
@ 1 kaşık salça

Yapılışı

Ilk olarak tencereye su koyup kaynatip yapraklarimizi biraz hasliyoruz,
haslanan yapragi soguk suya koyup cikarip suzmeye birakiyoruz
ici icin bir tavaya 1cay bardagi zeytin yaginin birazini koyup ince dogaradigimiz soganlari kavuruyoruz, üzerine salcasinı koyup yine karistirip  bulguru koyup karistiriyoruz
iyice kavrulunca icine baharatlarini ince kiydigimiz maydanoz ve dereotunu koyup karistiriyoruz
yapragin ortasina bir tatli kasigi kadar ic malzemeden koyup hepsini tek tek sarip,tencerenin dibine bikac bos yaprak serdikten sonra sardigimiz yapraklari sirayla diziyoruz,
hepsi bitince uzerine kalan zeytin yagi dokup sarmalarin uzerine bir tabak koyup uzerine kadar su doldurup ocakta ilk once kaynatip sonra altini iyice kisip yapraklar iyice pisip suyunu cekene kadar pisiriyoruz son olarak yağda soğanları kavurup salçayı ekliyor pişen yaprakların üzerine döküyoruz 2-3 dakika daha pişirip altını kapatıyoruz...
Afiyet olsun


Bunlarda nacizane benim eti puflarım :)


Malzemeler 


@ 3 adet yumurta
@ 3 kahve fincanı toz şeker
@ 1,5 kahve fincanı süt
@ 1 kahve fincanı sıvı yağ
@ 1 paket kabartma tozu
@ 1 paket vanilya
@ 2 yemek kaşığı kakao
@ 4 kahve fincanı un

kreması:
@ 1lt süt
@ 9 çorba kaşığı nişasta
@ 1 su bardağı şeker
@ 1 paket toz krem şanti

Yapılışı
Yumurtayı beyazlaşana kadar çırpalım
Şekeri ekleyip çırpmaya devam edelim
diğer malzemelerimizide ekleyelim karıştıralım
yağlanmış fırın tepsisine dökelim yarım saat 180 derecede pişirelim
soğuyunca bir çay bardağı yardımıyla yuvarlaklar kesin.

Kremanın yapılış
tencereye nişasta şekeri ekleyip azar azar sütü ilave edelim topak kalmayana kadar karıştırıp ocağa alalım muhallebi kıvamında olunca kapatalım ( çok koyu olması lazım)
kremayı iyice soğuttuktan sonra içine toz olarak krem şantiyi ekleyip mikserle iyice karıştıralım.
Bu kremadan her kekin üstüne bolca sürün.
Blendırda çektiğimiz kalan kekide üzerine serpin.
işte buyrun minik minik eti puflarımız hazır...
Afiyet olsun